İlk yarıdaki kötü görüntünün aksine ikinci 45'te başkaldıran, bütün doğruları yapan ama yorulan Galatasaray yine de skoru eşitliğe taşımayı bildi…
Cezasını çekebilmek için önce bir şeyler başarmış olmanın eşiğinde gezinen Galatasaray'ın; bitmiş dermanı, kalmamış mecali ve tükenmiş görüntüsü ile karşısına dikilen taş gibi bir takımın maçı vardı..
'Galatasaray kesin yenilir' dediler; geldik...
Daha maçın başında bir karış suda boğulacağı belli olan Galatasaray iki pası üst üste bile yapamamışken kalesinin önüne 7 kişi getiren Başakşehir baskısından çıkamadı ve maça mağlup başladı...
Zaten stada gelirken yenilmişlerdi!..
Hücumcuları bile savunma yapabilen, üstelik taktik faullerin en doğrularını yapan, bir de alan savunmasındaki en iyi takım olan bir rakibe karşı özellikle savunması 'kâğıttan bebekler' gibi olan Galatasaray direnir gibi yapabildi; o kadar...
Bu ilk yarı skandal oyununun değerlendirmesi kabul edilsin...
İkinci yarıda 35 dakika ağır baskı kuran, bütün doğruları yapan, rakibini 50 metre içine hapseden ve çok koşan bir Galatasaray skoru eşitliğe kadar taşıdı.
Ama çok yorulmuşlardı...
Maçın son 10 dakikası aslında bütün bir sezonun hal-i pür melalinin özeti gibiydi...
Maçı bırakmayan ama tükenmişlik sendromu yaşayan bir büyük camianın sahadaki başkaldırısı yine de puana yetti ve ikinci yarının yaktığı çıra ile ortalık biraz aydınlandı...
MAÇIN ADAMI
Herkes Yasin diyecek ama ben Olcan diyorum...
KIRILMA ANI
Devre arasında Orhan Atik'in
konuştuğu an...