Bir iyi, bir kötü haberim var...

A -
A +

Günümüzün futbol âlemi kısa bir ara verecek ve artık çevreye de fazla rahatsızlık veremeyecek…  Pekii...
Biz kendimizi neyle avutacağız?
Toplanıp ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diye nerelerde haykıracağız?..
Sinirimizi boşaltmak için sayıp sövecek bir rakip ve her zaman kararlarından memnun olmayacağımız bir hakem gerekiyor bize ve kısa bir süre bu aktörler sahneden çekiliyor…
Asker ya da polis selamı verip tepkimizi belirtmek için bize yoğun bir kalabalık gerekiyor, o da ancak statlarda oluşabiliyor…
Video hakem uygulaması gibi futbolun ruhunu emip bir kenara tükürecek olan bir proje ile meşgul olacağız bir süreliğine; ama ben tümüyle karşıyım buna...
Ben futbol maçını hatalarıyla sevaplarıyla seyretmekten hoşlananlardanım...
Öyle olmasaydı ‘Play Station’ konsolunun maçına geçer ve stada gideceğim diye onca masrafa girip bir üşüyüp hasta olmazdım.
Bas ‘pause’ düğmesine, dursun oyuncular aksiyon halindeyken, sen git çayını tazele ve gel; sonra starta bas ve kaldığın yerden devam et...
Ben bu oyunu kusurlarıyla, hatalarıyla, çeşitli komplo teorileri üretebileceğim yanlışlarla seyretmek isteyenlerdenim. Aksi olsaydı ve hiç hata yapılmayan oyunlar isteseydim; oturur satranç turnuvalarını seyrederdim. Kahramanım Kasparov olurdu ve onun ceketini satın alıp onunla dolaşırdım...
Futbolu bu hale mi getirmek istiyorlar?
Video hakemlikte manipülasyon olamaz mı?
Olduğuna inandığı anda inancı külliyen yok olur futbol ahalisinin...
Futbolu bu hale getirmek isteyenlerle, ülkenin içinde bulunduğu buruk, kızgın, kırgın ve yamultulmuş ruhsal durumu nasıl da paralel gidiyor; ben onu anlıyorum...
O zaman...
Size bir iyi, bir de kötü haberim var...
İyi haber; ‘HENÜZ ÖLMEDİK...’
Kötü haber; ‘HÂLÂ YAŞIYORUZ...’ 

Hakemin tek açısı vardır...
Düşünebiliyor musunuz; bir hakemin ‘şu pozisyona bir de kale arkasından bakayım’ veya ‘bunun pilot çekimi yok mu’ diyerek saha kenarında oyalandığını?
‘Elle oynadı’ diyen ile ‘elime değmedi’ diyenin tek açısı, stada gelmiş olanın çok uzaktan bir açısı var ve hakemin birçok açısı olacak ve o arada maç duracak...
Bence; saha kenarındaki video operatörlerine yönelik yeni küfür alanları açmaktan başka bir işe yaramaz bu...
Bir de akşama bambaşka bir açının daha ortaya çıktığını ve aslında hakemin değiştirdiği ilk kararının aslında doğru karar olarak ortaya çıktığını düşünün...
Yandı gülüm keten helva...

POST-İT
Ah İnfantino ah!
Eğer; ‘video hakem uygulaması’ bu hafta devreye girmiş olsaydı, ortada Ne Cüneyt Çakır, ne de Bahattin Duran kalırdı.
Halis Özkahya, Bülent Yıldırım, Halil Umut Meler ve benzeri ne kadar üst düzey hakemimiz varsa; hepsiyle vedalaşırdık...
Maçların hepsi 100 dakikayı aşardı...
Yayın planlaması diye bir şey kalmazdı...
Eskiden tribün tepkisinden çekinen hakemler yerini ‘acaba video çekimde nasıl göründü?’ diye düşünmekten maça kendilerini veremezlerdi…
32 takımlı Dünya Kupası ve video hakemlik gibi iki buluşu (!) bir yerinden çıkarıp uygulayan İnfantino’dur ve futbolun dibine dinamiti döşemektedir...

S-ÖZ:
HAKEMLİK; üç buçuk ile dört arasında bir yerdedir...
Ya dört dörtlük düdük çalarsın ya da ‘video ne diyor bir bakayım’ diyerek üç buçuk atarsın!      Ümit Aktan 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.