Biz kimiz?

A -
A +

Böyle diyordu Fatih Terim... İki devre başında da mükemmel oynadık ve "onca" olduğumuzu gösterdik. O kadar... Sonra "biz" gibi oynadık büyük bölümde. Ciğerden, ama sokak çocukları gibi. Başa dönelim... Rakibin tanımadığı ve bilmediği "aykırı oyuncu" rolünü Gülselam'a verdik ama bizim için de o kadar meçhuldü bu çocuk. Nitekim bir iki kez çok kritik müdahaleler yaptı ama çıkarken en çok ve en kolay top kaybeden oyuncumuz oldu. Arda hiç dikey oynayamadı... İlk 5 dakikada üç kez topla buluştu ve üçünde de yere indirildi. Üstelik ikisi arkadan net müdahalelerle. Bu durum maç boyunca da devam etti. Belli ki Arda'ya kafayı takmışlar. Nitekim sarı kart gerekmezken sarıyı gören de Arda oldu. Tuncay meçhul, Semih yalnız ve çok fazla kafa topuna mahkum, ortada eksik ve yetersiz kaldık. Maçın adamı ise Emre oldu. İlk çeyreğe imza koydu. Golü de buldu. Sonra onun sarı gördüğü yerden gelen bir "duran top" bütün kimyamızı bozdu. Kimin nereye vuracağını bildiğimiz bir duran topu beklediğimiz iki adamdan biri bildiğimiz yere vurdu ve biz bunu önleyemedik. Çok geriye yaslanmıştık ve önde oynamayı beceremedik. 1-1'den sonra 3-1 olurdu rahatlıkla. Orada kısmetliydik. Madem olmadı, biz niye 1-2 yapmayalım arayışlarına girdim devre biterken ve umutlarımı suladım küçük saksımda. Üç pası üst üste yapamadığımız bölümün mukadderatı olan beraberlik golüne rağmen son yarım saatte maçın çıldıracağını bekliyordum. Daha önce Terim ve Emre çıldırmıştı ama olsun, "ya hep ya hiç" dönemine umutla girmek hayalini kuruyordum... İkinci yarının büyük bölümünü çok yüksek tempoda oynadık. Öne geçme şansını da bulduk iki kez. Sonra yorulduk. Özellikle Emre oyunun iki yönünü oynamak zorunda olduğu için ciğerlerini söktü bir ara. Herkesin bildiğinden fazlasını denediği gecede umut suladık suladık sadece. Sonuçta "oynatmamayı" seçmiş bir takım, "oynamayı" seçmiş bir takımı tuhaf hakem standartları olan bir Portekizli sayesinde aynı puan mesafesinde tutmayı başardı. Hakem ise belli ki, Terim'in; hani şu reklamlarda yaptığı maç konuşmasından bihaberdi. Ben hiç beğenmedim Portekizliyi. Ne demek istediğimi gösterdiği ve göstermediği kartlardan anlayabilirsiniz. Belli ki Bosna için Dünya Kupası'nın yeni rengi olma kararını çoktan vermişler bir yerlerde...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.