Böylesine cesaret esaret getirir

A -
A +

Futbola aşeriyoruz... Biten sezonun "sanal" çekişmesi ile "banal" demeçlerine kapıldık ve geldik bu günlere... Koca bir yıl "müsveddesini" karaladığımız ligimizi, şimdilerde temize çekmeye çalışıyoruz... Kendinden çoktan çıkıp gitmiş insanların peşine takılıp hak ile yeksan olduk... O insanlar ruhumuzu emiyorlar, sevgilerimizi yönlendirip tek oyuncağımızı ele geçirmek için her türlü ahlaksızlığı denemekten çekinmiyorlar. Ülke olarak hepimizi sabrımızın sonuna zıplattılar... Mesela... TFF Yönetim Kurulu'nun Antalya'da yaptığı toplantıda 16 kulübü birden PFDK'ya sevketmesiyle başlayan "Yıldırım Demirören'e karşı muhalefet harekatına" yeni bir adım daha eklendi. TFF'nin bir günlük Portekiz seyahati davetine G.Saray, Bursa, Trabzon, Beşiktaş ve Kayserispor kulüpleri "Kulübümüz adına bu seyahate katılım olmayacaktır" cevabı gönderdi. Refüze edildiler... Demirören'e karşı muhalefet harekatının başını çeken bu kulüplerin katılmayacakları Portekiz seyahati için ayarlanan 193 kişilik kafile, maç günü saat 12.00'de İstanbul'dan hareket etti. Kafilede TFF Yönetim Kurulu'nun yanı sıra federasyon bünyesindeki hemen hemen tüm kurullar yer alırken, Tahkim Kurulu'ndan hiçbir üyenin seyahate katılmayacak olması dikkat çekti. Kurul Başkanı Engin Tuzcuoğlu'nun şike dosyasından dolayı böyle bir karar verdiği öğrenildi. Beni bu haber bile sıktı... Futboldaki başarısızlık yüzünden istifası istenen spor kulübü başkanlarının diğer spor branşlarında hiçbir tepki görmemesi de beni sıkıyor artık... UEFA kalkıyor bütçemizi düzeltiyor ve iki fatura açığı nedeniyle bizi havuzuna sokmayabiliyor. Bir yılı doldurmak üzere olan konularda ise "AĞIR ABİNİN" bir şey yapmayacağını ummak biraz "cahil cesareti" olmuyor mu sizce? Cehalet ile cesaret arasında sadece iki harf oynuyor. Cesaret ile esaret arasında ise tek harf... Bülent Uygun, Korcan Çelikay, Ümit Karan, İbrahim Akın, Serdar Kulbilge, Mehmet Yıldız, Zafer Önder İpek ve benzerleri... Bunların hepsi "saha içi aktörleri" değil mi? Peki o zamaaaaan... Bu iş nasıl oluyor da "sahaya yansımamış" oluyor? Hıııııı?.. Bizim Emre!.. "Bizim Emre" olmaktan birkaç sezonluğuna çıkmış olan Emre, Avrupa'ya gider gitmez gerçek "insan kimliğine" büründü ve tekrar "bizim Emre" oldu. Hepimizin Emre'si oldu yine... Volkan harika kalecilik gösterdiği bir maça rağmen maalesef "hepimizin kalecisi" olamıyor. O da bir gün sınırlarımızı aşarsa "bizim Volkanımız" olur belki... Emre de geri gelirse yine "al senin olsun" günlerine döner... Bu tür "futbolcular" çok var... Benim aradığım ise "sporcu"... Onları uzaktan sevmek en güzeli galiba... Geyikler... >> F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi ön elemesindeki rakipleri kesinleşti: Michel Platini ve Infantino eşleşmesinin galibiyle oynayacaklarmış. >> UEFA; Avrupa'ya gidecek takım sayısı konusunda "ALT" oynanmasını engellemek için oranları düşürüyormuş. Türkiye de "ÜST" oynamaya "yüklenme" varmış. >> Eskiden teknik adamlar ve futbolcular için "sağlık kontrolü" yaptırmak şartı vardı. Şimdi yöneticileri işin içine katıp, "sabıka kaydı" da isteyeceklermiş. S-ÖZ: "Ahlakın olmadığı yerde adalet çaresiz kalır." (Napoleon) Spor hukuku yargıdan önce karar vermeli diyorduk ya, sonunda savcının mütaalası geldi ve adli yargı spor yargısından önce davranmış oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.