BU BİR HAKEM YAZISIDIR!

A -
A +
Bu akşam bir milli maç var ve kimse havasına giremiyor maçın... Lig takımlarının çok gerisinde kalmış ve; sevgiden yoksun, ilgiden mahrum bir gençler gurubu hazırlık maçı oynayacak bu akşam... Milli maç için "gaz verme" yazısı benim bile içimden gelmiyor mesela... Diyelim ki kaybettiniz... İlk suçlu hakemdir; çünkü size hesap soracak hatta tenhada kıstırıldığınızda dünyanızı karartacak bir kitlesi yoktur. O sizin istediğiniz kararı vermediği gibi yaptığı hata sizin lehinize de olmadığından tek ve en düşmanınızdır. Tabelada sizin için 1-0 yazmamasının sebebi genelde odur, golü kaçıran veya yiyen asla değildir. Tarih boyunca siz hiçbir hakemin resminin sakızlardan çıktığını gördünüz mü? Onların transfer sezonu hiç olmamıştır ve tivit de atamazlar. İnsanlar fırsatların gelmesini bekler, fırsatlar da insanın gelmesini... Fırsatlar bekler, insanlar bekler, ama kazanan hep mazeret olur... Bu oyunda herkesin bir mazereti vardır ama onun asla yoktur ve hiç de olmamıştır, üstelik hiçbir zaman da olamayacaktır. Nasıl ki yediğiniz gol asla güzel bir gol olamaz ve ancak attığınız gol çok güzeldir; maçı anlatan da kitlesi olmadığından ikinci düşmanınız olur sizin, işte o nedenle taraftarı olmayan hakem ve maçı anlatan, kaybettiğinizde ilk hedefinizdir sizin... 1879 yılında saha kenarında koşmasına, 1880'de ise saha içine girmesine izin verdiğiniz adama 1882'de bir düdük verdiniz, sonraki 130 yıl boyunca bir daha da hiçbir şey vermediniz... Sizin 24 kameranız, casus görüntüleriniz var ama onun hâlâ daha ve sadece bir düdüğü ile iki gözü var.. Üstelik bütün dillerde "danışman" benzeri kelimelerle adlandırdığınız bu adama, "ana vatanında" edildiği ülkede "referans"tan türetme "refree" adını koydular ama sadece bizim dilimizde yüce Allah'ın isimlerinden birini türeterek; "Hakk" kökünden "hakem" dediniz. Son iki sezonun dedikoduları arasında "satın alınamamış tek aktör" olarak sadece hakemler kaldı ve bizim için en kirli yine de o... Bir gün bir hakemin kafasını kırdığı bir holigan görmeden gidersem, işte o zaman gam yiyeceğim... Milli takım idmanı, Danimarka idmanı, üstüne bir milli maç, iki gün sonra bir de lig maçı, arkadan Manchester United gelsin, sonra bir lig maçı daha... Sonra da soruştur bakalım bu zemini kim bozdu diye... Kaybetmek kolaydır Birilerinin arasından seçip birini kazanmak domino taşlarını tek tek dizmek kadar zorken, başarısızların arasına katıp başarabilecekleri kaybetmek de; tek hareketle tüm taşları yıkmak kadar kolaydır. Cüneyt Çakır'ın durumu ortada... Tarık Ongun 1 milyar insanın seyrettiği ortamdaki dev bir maçta 3 ofsayt yakalar ki üçü de milimetriktir. Haklı çıkar... Hüseyin Göçek İngilizce-İspanyolca ve İtalyanca konuşabilen bir makine mühendisi olarak Ronaldo'ya haksız olduğunu söyleyebilir, oysa burada kimse memnun değildir ondan... Bülent Yıldırım, emrinde 3000 bürokrat çalışan biridir... Fırat Aydınus hakeza... Ve bu isimler zor maçlarda 8,5 gibi notlar alabilirler ve bunu dünyanın en zor maç ortamlarında yaparlar... Ama biz burada kendi maçlarımıza istemeyiz... Biz "iyi hakem" istemeyiz de ondan... S-ÖZ: (Anonim) "Horoz ötsün, ya da ötmesin... Sabah mutlaka olacaktır." İlk golümüzü atan Zeki Rıza Sporel hâlâ daha en çok milli gol atan bir efsane... 500 maçtır kimler geldi geçti. Ama bizim bir tek heykelimiz var, adamı ise burada değil...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.