Bir maçın analizini yapmak için takımlar ısınmadan oturup, kadroları elime alıp kendimi hazırlardım. Şimdi artık; puan cetvelini elimize alıp maç boyunca yanımızda şart farz oldu. Her an, her gol yeni bir puan cetveli demek oldu...
Yakın geçmişte dönemsel liderler olurdu...Bazen haftalık aralarla zirve el değiştirebilirdi.Artık her maç sonrası nur topu gibi yepyeni bir puan cetvelimiz oluyor ve bizler elimizde kâğıt kalem ile ufacık averaj ve olası ikili üçlü averaj hesapları yapıyoruz...
Bu, ligimizin kalitesini gösteriyor olabilir mi?..
Asla...
Sadece çok 'maceracı' bir lig yaşadığımızı gösteriyor olabilir...
Son dönemde her gün bir liderimiz oluyor...
Cumanın lideri pazartesi üçüncülüğe düşebiliyor; ki cumartesi liderinin de bir diğeri olduğunu görüyoruz...
Hatta geçen cumartesiyi düşünürsek durum daha da vahim...
Bir maç boyunca Fenerbahçe dört kere lider oldu üçüncü başladığı maçta ama üç kere de indirildi yerinden sonuncu tarafından...
Vahim değil mi?
AKSİYON FİLMİ GİBİ
Biri öne geçip diğerinin kaybını hayal ediyor, ya da strese sokuyor kazanmak zorunda bırakarak.
'Üç silahşorları' takip eden 'kralın muhafızları' aksiyon filmine daha farklı bir gerilim katıyor.
Üsttekilerden farkları yok...
Biri tek ön elemeden üç ön elemeye anında düşebiliyor, bir diğeri ise doğrudan Avrupa'ya gitme umudunu bir maçın içinde defalarca kazanıp kaybedebiliyor...
Alt taraf ise iki takımın bir üçüncüyü alaşağı etmesi için tafra yapmaları arasında bir başka macera yaşatıyor bize...
Bu kadar heyecanlı bir puan cetvelinden son derece heyecansız ve kalitesiz bir lig çıkarıyor olmamız ise tamamen bize has bir durum...
Bakalım daha ne kadar puan cetveline bakmaktan gol kaçıracağız?..
Mükemmellik ayrıntıda gizlidir
Hep derim 'ayrıntılar mükemmeli oluşturur' diye...
İzmir'in en görkemli otellerinden birine geliyorsunuz, maç öncesi talebinizde olmuş bir gün önceki maçı ve rakibinizi izlemek konusunda.
Ve bu talep karşılanmamış...
Veya karşılanamamış...
Koskoca Galatasaray Trabzonspor-Beşiktaş maçını izlemek için kendi maçından önce bir kahveye veya bir birahaneye gidecek değil ya...
Özetten izlemişlerdir.
Ben olsam o tur şirketini de, o oteli de hayatımdan çıkarırım...
Bir hafta önce takım arkadaşlarına sinirlenen Volkan Demirel, sonuncu takımdan üç tane 'fahiş hatalı' gol yiyince soyunma odasında özür dilemiş...
Lahana... Turşu... Perhiz...
S-ÖZ:
Sıradan öğretmen anlatır, iyi öğretmen açıklar, yetenekli öğretmen yapar ve gösterir, büyük öğretmen ise esin kaynağı olur.William A. Ward