Bu oyun bize bir gol borçlu

Belki de sadece "hücum" vardı kafasında Feldkamp'ın. Leverkusen'in solunu gözüne kestirdi Galatasaray maçın başında. Burayı yıpratırlarken tüm duran toplarda 11 kişi ile kalesinin önüne duvar ören bir Alman disiplini ile karşı karşıya kalıyoruz ve ancak şut atarak bunu çözebileceğimizi görüyorum. Emre'nin erken sarı kartı da midemi bulandırmıyor değil. Romantik bir kar yağışı altında kalemize gelmelerine izin vermeyen bir orta alan hareketliliği de lehimize gösteriyor oyunu. Düdüğün sahibi Batistuta usta önündeki bir-iki faulü ters yorumlayınca ürkmek geliyor içimden. Hakan çok iyi Barış çok çalışkan, Servet yine topu ısırıyor, seyirci ise muhteşem.. Ama yetmiyor, birilerinin daha "bir şeyler" yapması gerek. Onu da Arda yapıyor ve kaptığı topla penaltıya gidiyor. Ama hakemimiz oralı değil, zat Portekizli!.. Devreye onların "hiç", bizim ise "çok" pozisyonumuz ile giriyoruz. Arda, Hakan kaçırmış, Ümit ile Topal çerçeveyi yanlış bulmuş. Eh, bir de penaltı var. Kalecileri Adler ise hep zamana oynamış. "Hiç ile çok" berabere... İkinci yarının başlamasıyla birlikte iki yakasına yapışıyor Galatasaray Almanların. Ümit Karan'ın atamadığını ise ancak Ümit Karan atamazdı. Kolay golü pek sevmez golcümüz!.. Biz onu atamayınca çıkmaya başladılar ve oyun tam sahaya yayıldı. 45 -50 metreye sıkıştırdığımız zaman daha etkili olduğumuz maçın dengeli anları son yarım saate sıkıştı. Yorulanların arasında hala en diri ve en presçi kalabilen yine Hakan Şükür oldu. Oyunu hep elimizde tutmamızın nedeni zaten hep kraldı. 70'de anlaşılıyor ki Karan'ın gecesi değil.. Son çeyreğe tek eksiğimiz gol olarak giriyoruz. Çok dikkatli ve etkili oyunun karşılığı gol atamamanın boynu büküklüğü olmamalı ama top oyununun da adaletini sorguluyorum maçı tamamlarken. Bu tur bize bir gol borçlu ve onu orada daha rahat bulabiliriz gibime geliyor. Ama onlar ne bulurlar, işte onu bilemiyorum... Kalli, Nonda'yı oyuna atarken belki onun gecesidir diye geçmiyor değil içimden. Son 10 dakika savunmayı eksilten Kalli, belki de ilk defa bu denli bir risk alıyor. O da çözüm olmayınca maçtan bir gol alacaklı olarak ayrılıyorum. >> BENİM YILDIZIM Arda'dır. Sol tarafı maç boyunca hırpalayan, bir penaltı üreten, rakibin sol tarafının da çalışmasını engelleyen Arda görevini tamamıyla yapmanın huzuruyla uyumuştur dün gece.