BU YAZIYI LÜTFEN KAMPA SOKMAYIN!

A -
A +

Bayram; haliyle bir tembellik verir. Eğer sizin işiniz başkasının eğlencesiyse biraz da haksızlık yapılıyor zannedersiniz ve bu nedenle civataları gevşetirsiniz. Spor medyası da haliyle bundan farklı olmadığından gevşeklikten laçkalığa uzanıp yatıveriyor seresepre. Mesela Hürriyet'in koca manşeti: "Büyük pazarlık" şeklinde. Yıllık 2 milyon dolar alan Daum'a 2007'ye kadar sözleşme önerileceği ve kabul ettirileceği içerikli. Sabah'ın ön sayfadan haberi: "Fener'de Terim sesleri" şeklinde. Daum ile ipler kopuyormuş ve alternatif olarak Terim'e gidiliyormuş. Malum habersiz günlerdeyiz. Eski röportajlar, masa altı haberleriyle birarada harmanlanınca ortaya çıkan içi boş ve bol resimli sayfalar. Biz spor gazetecileri için "kör günler" yani. Haber ihbar değildir Bir tarafta bayram. Hafiften izinli bir gevşeklik var üstümüzde. Lig durdurulmuş. İdmanlar bile haber olamayacak kadar tek düze ve renksiz. Kaç kez tuvalete çıktıkları bile haber olanlar ise hocasız kalmışlar. Onlara yardımcı hocalar "düz koşu" yaptırıyor. Yani sadece "iki tıkt ık, bir vık vık" var tesislerde. Federasyon başkanı maça 48 saat kala "idmanlar ciddileşti" başlığıyla televizyonda yer alıyor. Yani 7 gündür "idmanlar gayri ciddiymiş" gibilerden ve bunu kabulleniyorlar. Yöneticiler kayıp. Hepsi bir yerlere kaçışmış ve bu nedenle "ünlü Agop'un tiyatronun perdelerine kaçışmış replikleri gibi" ya eskiler ısıtılıyor, ya da önüne bir beyaz kağıt çeken döşeniyor haberi. Milli tatil kampı Milli Takım kapalı devre yaşadı. Öte yandan bir kare resim üzerine koca sayfalar dolduruldu. Atılıp tutuldu. Bir kısmı takımla sadece iki idman yapıyor ve onlar direkt oynayacak. Diğer bir kısmı ise, gerçek maçta yanında ya da arkasında oynayacak oyuncular olmadan "çalışmaya çalıştılar". Esas haber, "sorunun ta kendisi" ama "sorunu haber yapmak" bilek ister. Kalem ister. Hatta "haberci" ister. Güdümlü spor gazeteciliği de, bayram dinginliğinde ancak kasıtlı haber ya da pembe haber yapabilir. Habersizlikte "muhbir haberleri" üst üste geliyor ve geneli "Hasan Şaş oynamaz" şeklinde. Ersun ise, "abartılacak bir şey yok, oynar" diyor. Habersizlikten uydurulduysa mesele yok. Ama senin idmanında sakatlandıysa "suçlusun" Ersun, hatalı" değil. Üstelik bunun saklanması ya da geciktirilmesi ya da telefonun kaldırılıp bir yöneticiye "Hasan'da bir sakatlık var galiba aman tedbirinizi alın" denmemesi senin futbol dünyanda bir tümör olduğunu gösteriyor, "üstelik habis". Yani senin milli tatil kampına şeytan karışmış. Var mısıın iddaa'ya? Gazetelerin sıkıntısından sayfaların en büyük alanı iddiaa denilen oyunun bilgilerine ayrılmış. Maksat, "spor sayfaları dünya liglerini izliyor" zannedilsin makyajında. Konu hem spora yakışıyor, hem kumara. Öte yandan, Ersun Yanal da lige "el koymuş", bir kaç yerli topçuyu alıp "Ataköy C Motelleri'nde kamp yapan eski tip 3. lig top takımları" gibi kendini tatmin etti. Esas oynatacakları kendi liglerinde; o ise oynatmayacağı adamlara "kampta güreş tutturmak için" ligi erteletti. Sonra da doğal olarak kendisine en gıcık camianın en önemli adamını sakatladı! Yani, futbol medyası iddaa'dan haberi unutmuş vaziyette. Resim çekinmek Geçen gün evdeki dip odaya girdim. Arşivimi kurcalarken eski bir resim geçti elime. Bursaspor'un eski başkanlarından rahmetli Selahattin Kaya ve o zamanın Bursaspor Genel Kaptanı ve Futbol Şube Sorumlusu Cavit Çağlar'la üçümüz yan yana ve çok samimiyiz. Yıl 1976. Cavit Çağlar genç ve başarılı bir işadamı. "Resim salonda" Cavit Çağlar, genç ve başarılı bir siyasetçi. "Resim çerçeveli ve salonda" Cavit Çağlar, tutuklu ve perişan bir vaziyette uçaktan indiriliyor. "Resim sandığın dibinde". Cavit Çağlar aklanıyor ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yanında el öpüyor. "Resim tekrar salonda". Zamanında çekilmiş bir resim için ben böyle mi yapmalıydım? Şimdi de Hakan Şükür denizde yanında yüzdü veya camide saf tuttu diye Sedat Peker'in karanlık işlerinin takipçisi mi demek oluyor da, resim 1. sayfaya vidalanıyor habersiz günlerde? Mafya denilen adam F.Bahçe başkanını koruyan adamlarla Ali Sami Yen'in şeref tribününde "hır çıkardığında" herşey normal. Ama adamla denize girmek anormal!.. Hazır G.Saray'a da, hücumda yer alan "ön takım" dağıldığı için ve motor su kaynattığı için bağlantılı bir kaç oyuncuyu bahane ederek vurun. Başladım eski resimleri kurcalamaya ki; yanlışlıkla yanında durduğum biri sonradan kötü birisi çıkmış mıdır diye endişeyle. Masa başı bakışı Geleceğimizi soymak isteyen medyanın peşine takılan sportif medyamız da bayılıyor böyle bakmaya sıradan bir resime. Golcümüz, golsüz kalmış bir golcü, şimdilik sorunlu ve yalnız görünüyor ya. Yakında 3 atarsa bir maçta, hemen manşetler hazır. "Al sana özür, ama kabahatinin daha büyük olması şartıyla". İhbardan türetme haberler gününde bayramdaki trafik kazaları ve "trajik trafik ölümleri" abartılıyor, sayfalar kurtarılıyor. Bir de tabii ki Cem Uzan. Allah'tan adam çiftlik bastı da bayramın haber körlüğünde iki günü kurtardı medyamız. Habersizlikte haberi masa başında bakan kuşlar yaparsa haber kuş bakışı değil, masa bakışı verilir. İşte biz de onu yaşıyoruz... BayramlıkGüneydoğu'da bir aşiret ağası, yöreye yeni tayin edilen bir kaymakamı ağırlamak ister. Adamlarını toplar ve "gedin gettürün şu gaymagamı bi yimah yedürelim". Adamlar yola çıkar, bir saatte yapılacak iş, 5 saat sonra tamamlanır ve perişan bir vaziyette kaymakam yanlarında olarak ağanın huzuruna çıkarlar. - N'oldi laa. 5 saat olmişdir. - Agam, eşgıya yolumizi kesmişdir. - Ula hep keserdi. - Agam hep keserdi ama bu sefer eşgıya bizi öpmişdir. - Ula hep öperdi bunnar. Neye geç galdız laa? - Biliriz agam. Eşgıya hep öper amma gaymagam acemidir de bu sefer direnmişdir. NOT: Fıkra, Ali Şen'den bizzat nakledilmiştir. İsteyen aga'nın, eşkiyanın ve kaymakamın yerine istediğini koyabilir. POST-IT İşte Ukrayna kadrom. Kalede Vestel, defansta dörtlü IBM, ortaya iki Asper bir Casper. Forvet arkası ikili Escort, ileriye de bir 512 megabayt Dell'i buldum mu maça hazırım. Zaten ben aslında 2008'e hazırlanıyorum.Taktiklerim Microsoft Word Excell, primlerim Pentium 4 işlemci'li. Taklitler aslını büyütür, bu nedenle taklitlerimden ve taktiklerimden sakınınız! Yani bana hergün bayram. Ersun Yanal S-ÖZ En büyük bahisçi şeytandır. Çünkü iddaa'yı takımlar üzerine değil, insan üzerine oynar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.