Bunlar Türk takımı olamaz

Seyirciden başlayalım... Demişler ki; "Bana ne Gençler'i yenersen, ne yazar lider olsan..." Bağışlamadığı gibi inanmayan tribünler, sahada dibine kadar savaşı görünce inanılmaz bir destek vermeye başladılar. G.Saray bu be!.. Skor levhasına bakarak keyif almaz UltrAslan. İyi oyunla yenilse de keyif alır bu taraftar. İhtiyara empoze edildiği belli olan doğru bir 11 ve diziliş vardı sahada. Puan cetvelinin manzarası da yeteri derecede itici güç olmuşken, golü yemezler mi 2.5'ta?.. Song'un marifetiyle üstelik. Ama öyle bir oyun var ki sahada, yenilmesi mümkün değil G.Saray'ın. Pres, iştah, süratli ve tüm doğru paslar bir araya getirilmiş. Takım patlamış mısır gibi G.Birliği'nin ceza alanında. Topal'la 1-1 erken geliyor, üstelik birincisinin aynısından bir golle. G.Saray oyunun neresinde durursa, o kadar gol atarmış gibi oynuyor. İki kanadı da mükemmel kullanarak saldırıyor. Bu kadar çok çeşitli arayış Serkan'la ikinciyi de getiriyor. Üstelik Serkan Çalık, bu genç delikanlıda ısrar edilmesini tavsiye eden bendeniz yazar kulunuzu da doğruluyor maç boyunca. Genel oyunu gören G.Saray'ın, perşembe gecesi 90 dakika süren anormal bir boğuşmadan çıktığına asla ve asla inanamaz. Üstelik Gençler'in de katılımıyla yani Bülent Korkmaz'ın takımının çok iyi oyunuyla, ikinci yarıda kıran kırana ve ligin standardının çok üzerinde bir futbolla aynen sürüyor. Lincoln'ün üçüncüsü ise katmerli kadayıf... Belli ki, sıkıntısını bunalıma dönüştürmemiş G.Saray camiası. Özetle; çok iyi mücadele veren bir takıma karşı, mağlubiyetten gelip galip gelen olağanüstü bir G.Saray seyrettim. Bu maçın bandını bir hediye olarak, "G.Saray'ı test etmiştik" notuyla birlikte ve Kalli'nin büyük boy bir fotoğrafını da ekleyerek Sion, Bordeaux, Helsingborg gibi rakiplere göndermesi gerekir G.Saray camiasının. >> BENİM YILDIZIM Benim yıldızım Bülent Korkmaz... G.Saraylı duruşunu bozmadan, profesyonellik figürünü mükemmel gösteren bir abide gibiydi saha kenarında. O ve takımı küme düşmeyecektir.