Bunun adı peri masalı!

'Bu çocuk 5 yılda bir atıyor ama tam atıyor. Dün de çok çalıştı, çok koştu ve kahraman oldu'

Eğer üç yiyeceğiniz bir maçı alıp geliyorsanız, bunun adı müsaadenizle ‘peri masalı’ olsun...            Gece; ‘oynatamadıklarını oynattığı zaman bile sıkıntılar ve sorunlar içindeki’ bir kadro ve diziliş mantığının, ligin en sert ve zorlu deplasmanlarından birine toslamış olmasının kasvetini sundu Galatasaray penceresine... 
Konyaspor ise ‘şan ve şöhret’ peşinde, başka bir kaygısı yok…
İlk yarının manzarasına baktığımızda orta alanı daha kalabalık ve daha dirençli olan Galatasaray’ın savunmada daha az gedik verdiğini gördük. Tabii ki; Carole’ün kanadından üretilen üç net gol pozisyonu dışında...
İleride Eren ise ‘ıssız adaya düşmüş ve bir topu bile olmayan’ Robinson çaresizliğinde debelenip durdu...
Bir ara Eren’in kendi yarı alanından Muslera’ya bir ‘kurtarıcı pas’ verdiğini bile gördük...
Konyaspor’un ezberi güçlü ve şablonu oturmuş oyunu gol için kapıyı üç kere çaldı ama içeri giremedi...
İkinci yarıda farklı bir Galatasaray vardı. De Jong mesela ‘yeni Melo’ imzasını koymaya başladı. Rodrigues çok fazla katkı yaptı...
Ancak Rodrigues’in ilk maçında gol üretimine direkt katkısı bir ‘masal’ ise Sabri’nin golü tam bir ‘peri masalı’ oluşturdu...
Bu adam 5 senede bir atıyor ama destansı atıyor. Dün de çok çalıştı ve çok koştu. En az Luca Modric kadar koştu...
Dün geceden çıkan üç puan, geleceğin bulutlara yazıldığını göstermiştir sanırım...

MAÇIN ADAMI: Sabri Sarıoğlu
Daha ne yapsın bu çocuk...