Bünye Ribery'yi reddetti

Sahada futbolculardan daha çok pankreasçılar vardı sanki. Büyük bir mücadele, zaman zaman savaşa dönmedi değil. Şimdi baştan sırayla kurcalayalım maçı. G.Saray'ın üç forvetle bir Cordoba'ya karşı atamadığı golle başladı maç. Hakan yaptığının dışında ne yaparsa gol olacak pozisyonda, gol olamayacak tek şeyi yaptı. Defansı orta çizgiye kadar çıkaran G.Saray, yarım sahada süratli oyun plânını başarıyla uyguladı ama hâyâl ettiği baskıyı da kuramadı. Kapalı Beşiktaş'a kapalı her takım gibi hücum edemeyen G.Saray, rakibini üstünde yakaladığı pozisyonlarda da tehlikeler üretti. Kalabalığa saldırmak için her hangi bir plânı olmayan Hagi, yine herkesin ve tabii ki Rıza Çalımbay'ın beklediği kadroyu, beklediği şablonda sahaya sürmüştü. Hagi ilk yarıda çok gergin.. Oynamış kadar kendini hırpalıyor ve stresli takımı daha beter geriyor. Ergün top taşımaktan kullanmaya fırsat bulamıyor, bazıları da sorumluluktan kaçıyor. Maç boyunca rakibi sinirlendirmeyi bir strateji ve oyun plânı olarak seçen Beşiktaş, amacını elde ediyor ilk yarıda. Arka tribünü, "doğal gaz ısıtmalı" olan Beşiktaş, gol yemeden yarıyı buluyor. İkinci yarıda Beşiktaş döverek maçı almaya kararlı. Ancak çabuk kullanılan bir atış ve direkleri kırdıktan sonra Allah'a yalvaran 'Kral'ın duası kabul oluyor. Sonra arkayı açarak gelen Beşiktaş'a, daha fazla sorumluluk alan oyuncularla saldıran G.Saray, ikinci golü de rakibine hissettirebiliyor. O dakikadan sonra Ergün ve Ayhan büyürken, Ribery kocaman oluyor. İnanılmaz sprintler atan Fransız, Beşiktaş'ın bağrına ok gibi saplanıyor. Ama dedim ya, Beşiktaş döverek de olsa Ali Sami Yen'den çıkmaya kararlı. Ribery hastanelik oluyor... Biraz dikkatli olsa ve "final pasları" doğru zamanda ve doğru şiddette kullanılsa G.Saray Beşiktaş'ı dağıtacak. Zaten Beşiktaş bu sezon ya rakibini dağıtıyor ya kendini... İkisini de yapamadığı zaman hakemi dağıtıyor!.. Fırat Aydınus da fazla sayıdaki art niyetli oyuncuları, mücadele niyeti kötü olanları ayırt etmekte çok zorlandı. Zaman zaman önemli hatalar da yaptı. Necati'nin çocukça davranışı oyunu düğümlediğinde G.Saray zorunlu tek forvet, bir eksik ve kalan 25 dakikayla sıkıntıya düşerken, üstüne Ribery de hastanelik olunca iş kaldı ilkel bir savunmaya. İşte onu iyi yaptı G.Saray. Dün gece futboldan başka her şeye benzeyen ama inanılması zor bir mücadele olan derbide G.Saray üç puanı hak etmişti ve hakkını da aldı diye düşünüyorum. Ama aklımda kalan futbola ait tek şey Ribery'nin olağanüstü etkili futbolu ve bu futbolsuz gecede bünyenin onu reddetmesi oldu.