Ben bu yazıyı yazmaya 85. dakikada başlıyorum. Son 5 dakika ve Bursaspor şampiyon. 1-0 öne geçip negatif oyun oynayan Daum, belli ki Bursa'da da aynı şeyi yapıp 3 gol yediği maçtan hiç ders almamış. O negatif oyun Trabzonspor'a beraberlik golünü getirdi ve oyunun kalan kısmı için ancak şu yorumu yapabilirim: "Trabzonspor gol yemedi değil, F.Bahçe gol atamadı." Top da istemedi, kaleci Onur Recep de şahaneydi. İkinci yarıda yarım saat boyunca ayağını kaldıracak hali olmayan Trabzonspor savunmasına, F.Bahçe doğru hücum yapamadı, gol vuruşlarını beceremedi. Ve hepsinden önemlisi çakma golcü, hatta uydurma gol kralı Guiza, kalan 3-5 tel saçı da yoldurdu. Dakika 89 ve ben de Bursaspor'un şampiyonluğuna kendimi hazırlıyorum. Son dakikaya girdiğimde. Son dakikaya girdiğimde ise F.Bahçe'nin topu rakip kaleye sokmak için yapacağı tek bir şeyin kaldığına karar veriyorum: "Canı bir türlü F.Bahçe'yi şampiyon yapmak istemeyen topun ikna edilmesi gerek." Uzatmalara girdiğimizde Aziz Yıldırım'ın da geçmişten ders almadığını düşünüyorum. Çünkü bütün krizleri yöneten ve şampiyonluk için her şeyi göze alan Aziz Yıldırım'ın, bu maça uygun bir top satın almadığını düşünüyorum. Yeni bir büyüğümüz oldu: Bunun adı da Bursaspor...