Çatı adayı belli oldu

Biri ev sahibi ve çok kere buralarda oynamış...Diğeri de çok kazanmış ve çoğunlukla buralarda bulunmuş...

Ev sahibi iki eksikle sahada...

Diğer adayımız ise tam tekmil...

Maç ise 20 dakikada gazı kaçmış kolaya dönüverdi.

Bir kere yerden ayağa ve bol paslı oynayan Almanya, uzun uzun oynamaya çalışan Brezilya. Tam  bunda bir terslik var derken bir köşe vuruşunda golü atma ihtimali en yüksek isim olan Müller hariç; herkesi marke eden Brezilya savunması işte o anda kendi sandalyesini tekmeledi.

Arkası ise çorap söküğü gibi geldi.

Daha yarım saat olmadan Scolari tam omuzlara almalık olmuştu. Ama yatay olarak ve bir kutu içinde.

Yok böyle bir şey...

Kendi ülkesinde, Brezilya gibi bir dev ve 30 olmadan 5...

Yazıyla BEŞ..

30'dan sonrası ise tam bir 'halı saha' kıvamında oynandı.

Tarihe geçecek kadar net bir 'basiret bağlanması' yaşadık diyelim...

İkinci yarıda kısa ve yerden tipik Brezilya oyunu oynayan ev sahibi belini doğrulttu ama karşılarına bu kez de dünyanın en iyi üç kalecisinden biri olan Neuer çıktı.

Sonra 6 geldi..

Ben de orada Scolari ve Brezilya takımı gibi saymayı bıraktım artık...

Almanya'nın 'sıradaki gelsin' tavrı ise bu geceye yazılmış acı bir mektuptur.

Özetle...

Neymar ne kadar kutlu bir insanmış ki; Napoli'li rakibi onun belkemiğine dizi koyduğunda aslında ona en büyük iyiliği yapmış...

Tarih boyunca 'Neymar olsaydı acaba böyle olur muydu?' diye bir soru asılı duracak Belo Horizonte semalarında...