Özhan Canaydın'ın gittikçe yalnızlığa itildiğini ve tek başına çırpındığını görerek, elini ateşe sokmaktan çekinen G.Saraylıları göreve çağırıyorum. Geçmişte ne olursa olsun, zaman unutmak ve kolları sıvamak zamanıdır. Muhtaç olunan kudret "lisede" ve dışarıdaki "âşıklarda" mevcuttur. "Siyaset, sezdirmeden değişebilme sanatıdır." Buradan yola çıkacaktık ama "değişim" gerektiği o kadar ayyuka çıktı ki, işin siyaset bilimine filan ihtiyacı kalmadı. Hasta "yoğun bakımda" can çekişiyor. İlk iş "organ nakli." Entrikalardan bunalan camianın rahatlaması için önce rahatlatmayı düşünmeleri zamanının geldiğini idrak etmeleri gerekiyor. Bu da "tam siper" olan bazı isimlerin "reçeteler" oluşturması, bunun için de önce ortaya çıkması gerekiyor. Mesela Ali Dürüst... Artık ortaya çıkıp konuşmalı. Galatasaraylılığın emrettiği desteği Özhan Canaydın'a vermeli. Fikir olarak veya "yanında" olduğunu hissettirerek. Ama vermeli. Çok emek veren rahmetlinin adına belki de... Başkan başı dertten kaşınamıyor artık. Haldun Üstünel'in cezası kaldırıldı. Tüzüğün 91. maddesinin "e" bendini hatırlatırım burada. Ceza nedeniyle çok açıktır o madenin o bendi. "Bundan böyle seçebilir, ama seçilemez" diyor. Onu bağışlıyorlar ve ardından hemen sözleşme yenilemeye gidiliyor. Tribün kökenli Üstünel faydalı olabilecek iken bir entrika ağının içine gömülüyor. Canaydın nehir yukarı kürek çekiyor ve bakıyor ki kayığı ancak yerinde tutabiliyor. Çaresizlik onu bir hamleye itiyor Gerets'in opsiyonunu kullanırken? Adnan Polat da tükenmek üzere... Kafası çoktan koparılması gereken Gerets ve teknik kadrosu sonunda gidecek. Eğer bu hamle geçen hafta içinde yapılsaydı, takımın başına Raşit Çetiner -Bülent Ünder ikilisi getirilebilseydi, G.Saray tur da atlardı, şampiyon da olurdu. Şimdi hemen yapılsa Avrupa'ya gidebilir. Bu oyuncu kadrosunun içinde genciyle yaşlısıyla bu potansiyel var. Dinamikleri harekete geçirmeye çalışan bir G.Saraylıya, bazı G.Saraylıların desteği eksik sadece... G.Saray şampiyon olmayabilir, hatta ilk dörde bile giremeyebilir. Sahası ve parası da olmayabilir. Bütün branşlarda sıfır da çekebilir. Bu camia bütün bunları taşır. Ama... Sistemin kendisini "kaale" almamasını taşıyamaz. Yokuş aşağı gitmek çok kolaydır ama manzara da tepeden seyredilir be!.. Ancaaak... Burada ve bugün küsenler veya küstürenler, adı her ne olursa olsun, dayanışma günüdür. Onun için "çık artık ortaya Ali Dürüst..." Adaylık filan demiyorum, çık ve konuş. Turgay Kıran, Bülent Tulun için de alınganlığı bırakma zamanıdır. Oralarda bir yerlerde G.Saraylı olduğunu hissettirme zamanıdır. Hiç olmazsa "rahmetlinin" adına Ali Dürüst başı çekmelidir. Bunları hissettiğim ve bildiğim için 10 Ağustos tarihinde bu sütunlarda ve canlı yayında "cacık" kelimesini kullandım içim acıyarak, sanki alemin delisi benmişim gibi. Ya da bir Arap atasözünün yüzü suyu hürmetine beni ciddiye alın ve ortaya çıkın; zaman bu zamandır: "Yiğit harpte, dost dertte, olgun insan hiddette belli olur." --------------------- İlk ve tek formül Rivayet bu ya, Büyük İskender, felsefenin babası Aristo'ya bir mektup yazar ve sorar: "Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?" 1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim? 2- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım? 3- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim? Aristo cevaplar: 1- Sürgünde toplanıp sana karşı baş kaldırırlar. 2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar. 3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar. En iyisi, "İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları da tıkayacaksın." 4 bin yılda ne değişti peki?.. --------------------- Eldeki kuş... Daldaki kuş... Sizlere sunduğum bu liste G.Saray futbol takımına son 10 yıl içinde sunulan oyuncu listesidir. 2002 Senegal Milli Takımı içinde komple yer aldığı gibi, bugünün pazarlık imkânı bile olmayan isimleri aşağıda yer alıyor. Çoğu reddedildi. Bunu G.Saray'ın gönüllü hizmetkârları hazırladı ve bana ulaştırdı. Listeyi hazırlamadılar, listeyi çeşitli aşamalarla çeşitli yönetimlere sundular. Bu hata son 10 yılın hatasıdır, bugünün başkanının değil. İşte korkunç bilanço: Ajaccio Mamadou SECK, Khalilou FADIGA, Amdy FAYE, Souleymane DIAWARA, Addoulaye FAYE, Pape Bouba DIOP, Pape SARR, Sylvain N'DIAYE, Tony SYLVA, Souleymane CAMARA, Amadou Kaba MANE, Lamine DIATTA, Makhtar N'DIAYE, Alcaly CAMARA, Henri CAMARA, Moussa N'DIAYE, Omar DAF, Basile Salomon De CARVALHO, Habib BEYE, Mamadou NIANG, Mamadou Lamine DIABANG, Louis GOMIS, Dame DIOUF, Babacar N'DIAYE, Ferdinand COLY, Aliou CISSE, Salif DIAO, El Hadji DIOUF, Ibrahima FAYE, Cheikh GADIAGA, Al Hagie SAGNA, Fary FAYE, Khadim FAYE, Ibrahima GUEYE, IsmaÔla BA, Assane N'DIAYE, Baye KEBE, Souleymane FALL, Pape Seydou DIOP, Mamadou DIARRA, Lamine DIARRA, Kader MAGANE. Hayrete düşmeyin. Bu liste önce G.Saray'a sunuldu çeşitli aşamalarla. Senegal taraması yapan ekibin işi olarak. Yarıdan fazlası dünyaca ünlenen bu isimleri elinin tersiyle itti yönetimler. Sonunda da buna itibar edecek mecal bırakmadılar Canaydın yönetiminde. Hepsi Senegalli. Onların "Francofon" niteliklerini kullanarak bütün bu "Senegalli geleceğin yıldızlarını" G.Saray'a konuşlandırma projesini kimlerin ürettiğini ve kimlerin bundan haberi olduğunu ve kimlerin elinin tersiyle ittiğini biliyorum. Gördünüz mü geleceğin bugünlerden nasıl kaçırıldığını? -------------------- Alıştırmacı gazetecilik!.. Ben de araştırdım.. Cem Deda'yı F.Bahçe-Sivasspor maçında başarılı ve son yılların en "Avrupai" düdüklerini çalarken gördüm. Sonra bir baktım ki tüm "taraftar yorumcular" da dahil olmak üzere, tüm yorumcular tarafından beğenilmiş. Amaaa... Tüm "hakem kökenli" yorumcular ise beğenmemiş... Bir yerde bir yanlış var diye düşünürken, arşivime daldım... Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak, "Çete ve babası da..." diyerek cümleler kurmuş Deda için... Hasan Şaş "hakemliği bilmediğini" açık açık söyleme dönüştürmüş... F.Bahçe ise çok şikâyetçi... Beşiktaş'ta "tık" yok henüz... Bekliyorum; bir de Beşiktaş maçına, yani TFF üzerindeki en etkili camianın maçına verilmesini. Ondan sonra "alıştırmacı gazetecilik" damarım tutar belki yeniden.. --------------------- S-ÖZ "Nankör, her şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen insana denirmiş." ---------------------- İki Bülent; Bülent Korkmaz ve Bülent Uygun'u, futbolun askerleri ve cengaverleri olduklarını kanıtladıkları için alınlarından öpüyorum. İyi ki varlar...