Çıldırın... Çıldırın... Çıldırııınnn!..

Gerçekten oynatmasına az kaldı Galatasaraylının... Ama yeter... Hakikaten yeter artık... Tarihi stada veda etmeyi beceremeyen; sıradan bir lig maçı ile veda etmeyi ve yenilmeyi hiç önemsemiyorum, bir "maçsız tören yapmayı" bile beceremeyen beceriksizlik ve basiretsizlikten söz ediyorum. Açayım efendim... Bir maçsız gün seçilebilirdi. Sonra müthiş bir şov düzenlenir, tüm kongre üyeleri ve lisenin tamamı davet edilebilir, biletsiz Galatasaray sevgisi ile dolu aşıklar biletsiz olarak stada alınabilirdi. Liseden bir eski sıra getirilir, üzerine çakı ile kazınmış ilk "gayın-sin" arması, yani klasik logonun ilk şekli resmedilir ve kocaman bir ekrandan seyirciye gösterilebilirdi. Şeref tribününe Fatih Terim ile Mustafa Denizli yan yana oturtulur ve yakın tarih böylece anılmış olurdu. Souness ve emsalleri bile orada bulunabilirdi. Hatta Gerets ile Cevat Güler yan yana oturtulmuş olsa fena mı olurdu? Rijkaard'ı bile getirmek vardır Galatasaray görgüsünde. Turgay Şeren, Ali Beratlıgil, Mustafa Yürür başta olmak üzere tüm yaşayan efsaneler tek tek sahanın ortasına ve alkışlarla yürütülürdü. Bir podyuma UEFA yolculuğunda teri olanlar tek tek anons edilerek toplanabilirdi. Arda elindeki Metin Oktay portresini getirir ve sahanın ortasındaki bir helikoptere verir ve gökyüzüne gönderirdi. Hamaset kokuyor gelebilir ama Galatasaraylının inanın bunlara ihtiyacı var, ağlarken azarlanmaya değil. Işık ve lazer şovu ile işin görsel tarafı da desteklenebilirdi. Finalde de "ne olur bir koltuk alın ve saklayın evinizde" anonsu ile ritüel tamamlanabilirdi. Yiğit Şardan'ın çapı benim düşündüğümün en az 10 mislini yapabilirdi. Oysa bu işlerin kralı "ben de olsam istifa isterdim" diyecek kadar kopartılmıştır eylemden. ---------------------------------------- Galatasaraylı artık başkaları kendisiyle dalga geçmesin diye kendisiyle kendi dalga geçer oldu. Oyuncuların taraftarı zevkten çıldırtması için yazılmış olan bir şarkı nihayet amacına ulaştı ve taraftar hakikaten çıldırdı. Acıdan çıldırdı. Kontrolden çıkmış olan durumu değiştirmeye yönelik en ufak bir hamle de gelmiyor artık yönetimden. Geleceğe dair umut da kalmadı. O zaman hep birlikte... Eller havayaaa... Hep beraber söylüyoruz... ------------------------------------- POST-İT Şu Barcelona'ya birinin dur demesi gerekiyor artık. Futbolun canına okuyorlar. Tadını kaçırdılar tüm dünya liglerinin. Son Sociedad maçında Messi ile Villa'nın, tam 4 kez ikili verkaçlarla gole nasıl ulaştığını, rakibin 7 futbolcuyla benim gibi seyretmekten başka hiçbir şey yapamadığı golü de gördükten sonra... Sadece insaf artık diyorum... Müşteri müşteki Fenerbahçelinin, Beşiktaşlının acısı bile teselli olamıyor en acılı müşteri olan Galatasaray taraftarının müşteki durumuna. Hepsi dökülüyor ama "ezeli" rakibinin de dökülüyor olmasından teselli üretiyor hepsi. Ne yazık... Ne büyük zavallılık... "Bu taraftar için çıldırııın" diye biten replik, şimdi olmuş "bu takım için çıldırııın..." Şimdilerin daha uygun şarkısı ise ancak Erkin Baba'nın efsane şarkısıdır herhalde: "Kör olası çöpçüler... Aşkımızı süpürdüler..." Karşı tribünde cevaplar sanırım: "Fesuphanallah." Reklamı da şöyle oynatırız artık: - Puanlayımı kasko yaptıymak istiyoyum... - Sizin puanınız mı var?.. - Hem de 20 tane... Kaç paya sizde kasko?.. Hakikaten Galatasaraylının oynatmasına beş var. Daha bile az kaldı belki de. Gülüyor Galatasaraylı ağlanacak haline. Başkanın başkalarını ve muhalefeti suçlayamayacağı tek şey futbol takımının içine düştüğü "zavallı" durumdur. Muhalefettekilerin ve dış etkenlerin suçlanamayacağı tek ürün ve proje futbol takımının karanlık durumudur. En kötüsü bu durumun sabırla izlenmekte olması, silkelenip ayağa kalkılacak hiçbir hamlenin gelmemesidir. Beypazarı şöleni! Duydum ki Ali Sami Yen'in son resmi maçı olan Beypazarı Ziraat Türkiye Kupası maçında büyük (!) şölen hazırlıkları yapılacakmış. İnsaf... Zulmün bu kadarı da fazla... Şimdi o konseri Fenerbahçeli Mehmet Ali Erbil'e sundurup finali Fenerbahçeli İbrahim Tatlıses'e de yaptırır "batıya açılan pencere" ve olay tam tekmil olarak son bir görgüsüzlükle kapanır. Çağırırlarsa Metin Özülkü ile Ercan Saatçi'yi, hiç şaşırmam. Bu maskaralıktan bu da çıkabilir, ona göre hazır olun. Zaten oturacak koltuk kalmadı ki statta. Zaten yalvar yakar oluyorsunuz ki saha kapatma cezası alıp yeni stadın ilk maçı olan Sivasspor maçını orada oynayabilesiniz diye. Hayatında ilk defa Ali Sami Yen Stadı'na çıkacak bir rakiple stada veda etmenin töreni ve şöleni nasıl olacak merak ediyorum. Ve korkuyorum... O maçı da kazanamazsa bu takım diye... S-ÖZ "Alçak yer yiğidi hor gösterir..." Puan cetveline uygun bir Türk atasözü Kendine hedef arayan Galatasaray Yönetimi şu andan itibaren bir tek slogana sarılıp onu ortaya atmalıdır. "Bu takım ikinci yarının lideri olmazsa bırakırız..."