CİRQUE DU SOLEİL!

A -
A +

Mutlak kazanmanız gereken bir maçta çok daha önceleri yapmanız gerekeni yapıyor ve "tek forvet" arkasında kalabalık ve sağlam bir orta saha koyuyorsunuz masaya. Bu da sizi kontra oynamaya ve baskı yemeye yönlendiriyor. Aksini yapsanız turu daha maçın başında bırakacaksınız. Orada oynamanız gerekeni burada oynuyorsunuz. Ortadaki bir fazlalığınız ise hüner gösteremiyor, işin o kısmını Gaziantepspor daha iyi yapıyor... Kısmet ise sizi çoktan terk etmiş ki, sağ taraf maçın başında revirlik oluyor ve mecbur kalıyorsunuz Serkan Kurtuluş'a... Biri şapkadan kuş çıkaramaz ve sahayı sirke çeviremezse ev sahibinin son şansı da yok olacak. Buna rağmen kovalayan hep Galatasaray, efektif paslarla oyunu ve ilk maçın da avantajıyla turu tutan hep Gaziantepspor. Biz trapezci düşer mi diye yukarı bakarken, aşağıda akrobat kostüm değiştiriyor!.. Gösteri tarafsızlar için muhteşem bir illüzyon ve ilk yarı kanaatim turu kaybederse Gaziantepspor'a daha fazla yazık olacağı şeklinde... İkinci yarıda benim aklımda kalan "kaptanını yuhalayan" bir güruhun "lalala la la laaa, bastır Galassaraaaay"dan öteye geçemeyen bir tezahürat ucubesiyle takımına destek verdiğini sanmasıdır. Ayrıca Kazım'ın şapkadan kuş çıkarmasını bekleyenlerin aslında ıskaladığı gerçek, Kazım'ın şapkadan çıkan kuşun kendisi olduğudur... Bu kadar kuşun tur atlaması da mucize olurdu zaten. Gösteri bitti... Sirk burada sona erdi. Sonunda; soytarının ipe çıktığı, palyaçonun ata bindiği, en güzel kızın perendeler attığı, küçücük bir kızın 7 metre yükseklikten atladığı ve yapılan her şeyin aslında bir "göz boyama" olduğu güneş sirki... ...Gösterisine burada son vermiştir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.