Maçın tam adını bulamadım. Bazen temposu muazzam, bazen de halı saha ilkelliğinde. Yani küçük küçük bazı maçlar vardı koca maçın içinde. Yazımın içindeki "Şeyler" geçen yerleri siz doldurun lütfen. Kimi zaman beklendiği gibi, kimi zaman beklenenin tam tersine... Oyunda daha aktif olan G.Saray, genelde üretimi de daha zengin olan taraftı. Evsahibi ise Yattara aktivitesini sunamadı ve maalesef cambaz golü yedikten sonra oyuna girdi. Rakip göbekte yığılarak demode bir futbol oynadı Trabzonspor. Fatih'in yanına Mehmet Yılmaz'ı yapıştırıp, rakibin alan markajını kolaylaştıran bir tarzda "Şey" ettiler maçı. 0-10. Kalesinde pozisyon vermeyen G.Saray, rakip kalede 2.5 penaltı durumuna taşıdı maçı. Kanatlara iyi baskı yapan Trabzonspor bunu yapabilmek için arkayı daha fazla açarak geldi ve bu nedenle hep atmaktan çok yemeye daha yakın göründü. 10-20. Üç kart sonrası çekinen ve dikkatli oynayan futbolcular türedi. Vites bir ufaldı, pozisyon falan da kalmadı. Ancak G.Saray hâlâ daha Türkiye'nin en hızlı "Şe'eden" takımı olan Trabzonspor'dan daha hızlı "Şe'etti". Emrah Baliç'le, Lee Hasan'la kapalı. 20-30. Trabzonspor topa daha samimi yaklaşmaya başlıyor ve oyunu ele geçiriyor. Solda Cihan'ın üstüne baskı başlıyor ve Necati ortalarda dolaşmak zorunda kalıyor. 30-45. Maç sönen bir balon gibi pörsüyor. Hakemlerin hataları da ortaya çıkıyor. G.Saray yarı alanındaki yardımcının bozduğu ve zaten hataya mütemayil bir sert görüntüsü olan Tatlı'nın "Şe'ettiği" düdükler, çok şey vadeden maçı mahalle maçına döndürüyor. 45-60. G.Saray iki yandan daha iyi geliyor. Şut tercihi olan taraf yine misafir takım. Ama bir türlü çerçeveye "Şe'ettiremiyorlar". 60. dakika olmuş ama, Gökdeniz ile Fatih Tekke bakıyorum ki, hâlâ Danimarka'dan dönmemiş. 60'ı geçerken Hakan Şükür ile Yattara'yı arıyorum, üstelik Kral sahadayken. İşte tam o anda Hakan'dan ümidimi kesiyorum. Necati'nin sahada en uzun "Şa'aptığı" maçta hâlâ neden maça devam ettirildiğini de çözemiyorum. Penaltı özürlü Tatlı'nın durumu da çok "Şey" yani!.. Tam o anda Hakan Şükür'ün "Şe'ettiği" asist Baliç'in sol ayağından yan ağlara yaslanıveriyor. Maç "Şo'oluyor" yani.. Golü Baliç'in atmasına sevinirken, Emrah gibi bir stardan delinmesine üzülüyorum Trabzonspor'un. Golü başkası başka yerden atsaydı, içim bu kadar "Şo'olmazdı". Sonra Yattara duhul ediyor sahaya. Maçı "Şe'ettirmek" için. Ama Hagi kafasında çoktan "Şa'apmış" maçı. Hakemin vermediği penaltılara rağmen, 100. yılda sezonun en az kıyak gören takımı olan G.Saray, bir anda ligin altını üstüne getiriveriyor. Son dakikada çizgiden dönen top da şayet gol olsaydı, maçı sizlere bu kadar net bir biçimde "Şe'edemezdim". Biraz "Şey" oldu galiba!..