Topa sahip olmak duygusu yerleşmiş mesela... Hatta bir oyun disiplini var ve belli ki rakibe göre değişebilecek. İç sahada İnter"e olanın daha iyisi ve daha üstünü iç sahada Liverpool'a karşı deneniyor. Daha bir "sadakat ile" üstelik... İlk tespitim soyunma odasında konuşulanları 5 dakikada unutuveren oyuncular topluluğu yok artık... Bu kadar doğruyu bir araya getirebilmek bile bir "halı saha golü" getirdi Galatasaray adına daha maçın başında... Bu arada Melo, ayağının dışıyla 40 metreye ve "arkadaşının ağzının içine attığı iki ayak dışı pasla" açık açık dedi ki bana; "bana pitt-bull diyorlar ama tepeden tırnağa İtalyan liginden gelme bir Brezilyalıyım..." Bu verilere dayanarak takım halinde düşünen, planlayan ve uygulayan bir Galatasaray var artık, diyebilirim... Bir "ön direk manevrasıyla" ikinciyi de üretebilen üstelik... İkinci yarı da çabuk düşünüp ani manevraları takım halinde yapabilen, tempoyu kendi isteğine göre ayarlayabilen bir beceri sundular yine. Özetle direnci, ayar çekmeyi rakibine vermemesi, birbirlerine saygı duyduklarını belli etmek, taktik disiplin gibi, çoktandır özlediğimiz her şeyi buldum dün gece... Fatih Terim, belli ki tepeden tırnağa değiştirmiş köhne zihniyeti...