Oldum olası şu "dandik" kelimesinden hazzetmem. İnkâr ederim ve hiç kullanmam. İlk defa buraya ve başlığa alıyorum. "DANDİKLİK" de, "DANDİK LİG" de bitti sonunda... Böyle "DANDİK" bir lig, ancak böyle biterse bitebilirdi, diyorum ben. Biber gazı sıktıran emniyet müdürünün de, olayı keyifle izleyen Sayın Valimin de canı sağ olsun. ----------- Seyirciyi bu kadar hoyratça coplayan polis, sivil hayatına geçtiğinde bir takımı tutuyor olamaz mı mesela?.. Neden F.Bahçe taraftarı deniz ve karayoluyla ve de üstelik koruma altında istediği gibi iki büyük rakibinin sahasına gelir de, Beşiktaş ve G.Saraylılar deniz yolundan geçemez rakip stada?.. Ha Sayın Valim?.. Karayolundan toplu taşımaya da izin verilmez ve "Nasıl gidecek bu insanlar Kadıköy'e dayak yemeye?" diye kimse sormaz?.. Ha Sayın Emniyet Müdürüm?.. Kadıköy'de de Ali Sami Yen'de de dayak yiyen hep G.Saraylı... Ali Sami Yen koridorlarından tüm görüntüler elinizde. Üstelik içeri giden hakemin kapısının önünden canlı yayın bile yapıldı. Yapılabilir kılınmıştı orası çünkü. Peki Kadıköy'de affedersiniz ama "sıkıysa" verin bakalım bir koridor görüntüsü... Bırakın oraları maçın bile "bir kısmı" yok edildi antenden. Yönetici taraf olacaktır, olmalıdır. Ama "taraftar" olamaz, olmamalıdır. Hele hele kayıtsız şartsız taraftardan yana olamaz... Hasan'ı kimler dövdü mesela... İdrar torbaları ve çürük yumurtalar unutuldu. Hayııır... Unutulmamış ki, son Ali Sami Yen faciası yaşandı. Bu Dandik Lig ancak böyle biterse bitebilirdi... Yoksa "devlet aciz, hakemler hırsız, teşkilat ahlaksız" olarak kalırdı. Ancak F.Bahçe amacına ulaşırsa ve üstüne üstlük G.Saray da "çökertilirse", "devlet güçlü, hakemler adil, teşkilat da dürüst ve erdemli" olabilirdi. Sebep-sonuç ilişkisinden giderek geri sararsak, Kayseri Erciyes'e kupayı, Denizlispor'a ligi ve Sivasspor'a ikinciliği bıraktığında tepkisi var mıydı G.Saray'ın? Hayır... Peki niye Fener maçı beklendi... Kadıköy adaletsizliğine cevap vermek için... Amaa "yassah hemşerim" demişti devlet. "Sen dayak yiyebilirsin ancak" demişti devlet. İşte G.Saray Yönetimi bu konuda ağırlığını koyamayacağı için "ağır vebal" altına girmiş, saha sonuçlarının çok ötesinde şeyler kaybetmiştir. Herhangi bir yazarla kavga edecek duruma gelmiştir. Böyle giderse, bu adaletsizlik de sürüp gidecektir. -------- >>> S-ÖZ Birlikte yaşamayı beceremeyenler, yalnız ölürler. (Anonim) ------- >>> Denge oldu yenge Dengesi olmayan bir takımda hâlâ daha "takımdaki dengeleri" düşünerek imtinalı davranmak, bana göre esas dengesiz davranış sınıfına girer. Cesaretle ve radikal bir kararla "dinamikler" harekete geçirilmez ise G.Saray çok daha fazlasını kaybeder. Bir kere, verilecek cezayı az bulması bile gerekir G.Saray'ın. O ceza ile "başarmalıdır" ki, geçmişi yıkayabilsin. Bülent Korkmaz, Suat Kaya ve hatta Abdullah Avcı'yı ve Arif Erdem'i hemen ve bir konsensüs yaparak, bir konsey halinde Florya'ya oturtmalıdır. Yeni bir Fatih Terim bulup çıkarmalıdır kendi küllerinden. Feldkamp intihardır... Hakan Balta ise "kimin kakaladığı" bilinmeyen bir skandal olur. Ters kademeyi hiç bilmeyen, manevra yeteneği sınırlı bir Hakan Balta çok daha gerilere götürür bu takımı. Takım içinde eksi enerji üretenler ise hemen bertaraf edilmelidir. Gökhan Ünal, Mehmet Topuz, Mehmet Çakır, Mehmet Nas veya benzeri isimler alınamıyorsa, bırakın alttan gelenler oynasın. -------- >>> Soru-yorum Cüneyt Çakır niye hiç G.Saray maçı alamadı?.. F.Bahçe'ye de niye verilmiyor?.. MHK üzerinde yaptırım olmadığı söyleyenler, buna ne derler acaba?.. Pekiii... Selçuk Dereli kupa maçında 7.1 almadı mı?.. Hani şu "çocuğuna bile beddua edilen maçtan" 7.1 almadı mı?.. Hani hakemlik hayatı bitmişti... İki eski hakem kendilerine rakip gördüler diye mi bu yorumları yaptılar? Ardından nasıl son hafta maç aldı ve aslanlar gibi yönetti?.. Çünkü F.Bahçe istediğini almıştı ve ortalık bunları kovalamaya gerek bırakmamış mıydı?.. Birileri hâlâ konuşmayacak mı?.. Bu işler adil mi?.. Biri hâlâ dönemiyor, diğeri hemen döndü... Ne oldu da bunlar oldu?.. -------- >>> POST-İT Bana kaderimin bir oyunu mu bu? Bir Bursaspor maçından sonra G.Saray'a gelmişti ve son giydiği forma bir yeşil-beyaz Bursaspor formasıydı... Eğer devam etmeyecekse son maçı oldu Bursaspor maçı G.Saray formasıyla... Hakan Şükür.. Bu adamın hayatında öyle kesitler, öyle "kaderimin oyunu" türünden hamleler ve sayısal nitelikler oluşuyor ki, sormayın... Ben "devam etmeli" diyenlerdenim. Ama Gerets ile değil... Onu kullanmayı bilen biriyle... Çünkü o bir "Ferrari"dir ve Gerets ise maalesef "minibüs şoförü." >>> Komplo teorisi Kimler düştü? Federasyona karşı duranlar ve imza toplayanlar... Üç takım düşeceği için bazıları dışarıda kaldı. Ya da yarı yoldan dönmeyi bilenler kümede kalabildi. İlk 4 "rezerveydi" zaten ve oraya gelip yerleştiler... Kayserispor ise bir kez daha ona ayrılmamış, kendisi için uygun görülmeyen yerlerde dolaştı ve sonunda "sistem onu dışladı"; o da dışarıda kaldı. İmzaları kim topladı?.. Bursaspor Başkanı Levent Kızıl... "O nasıl ligde kaldı ama" derseniz, "Bursaspor'un başında kalamadı ama" derim... Ligi kazandı ama takımını kaybetti... O da çok iyi biliyor ki, takımının başında kalsa, önümüzdeki yıl ona nefes alacak hava bırakmazlar... Komplo teorisi idi bunlar ama hepsi gerçek oldu... Hayret... -------- Tam bıkmıştım ki Ömer Üründül'ün "bloklar arasındaki bağlantılar ve boşluklar" yorumlarından, Milan-Liverpool maçında "yorum dersi" veren Terim imdadıma yetişti...