Dedikodunuz yapılmıyorsa yandınız demektir

Bu alemde kendi hakkında konuşulmaktan, arkasından konuşulmasından daha kötü bir tek şey olabilir; o da kendi hakkında hiç konuşulmuyor olmak...

TFF'nin yaptıkları ya da yapmadıkları...

Belki de yapamadıkları...

UEFA kapılarında bekleşen takımlarımızın ve Türkiye'de bir sözcükleriyle dağı taşı yerinden oynatan adamların okul idaresi tarafından çağırılıp, okuldan tart edilip edilmeyecekleri üzerine yapılan bir duruşmada süklüm püklüm, hatta belki de yalvar yakar oturmaları...

Kan gurubunuzla takımınızı değiştiremezsiniz.

Tamam...

Şunu asla unutmayalım:

'Yüksek bir yere yerleşen alçak bir kişiden daha kötü bir şey olamaz...'

Varın siz anlayın gerisini...

Eğer UEFA bizi 'bağışlarsa' varın bana kızın siz...

Eğer UEFA tart cezası ile o yıl sizi 'çaktırma' kararı verirse, siz bilirsiniz kime kızacağınızı...

Örneğin yolu ise tam tersine çok kısadır...

Yaptığınız kabahatten dolayı okula müfettiş gelmiş, başöğretmen sizi sınıf hocanızla birlikte cezanızı görüşmek üzere çağırmış niye kopya çektiğinizi veya niye arkadaşınızın sınav kâğıdını aldığınızı sorguluyor.

Siz hâlâ saldırgan bir tavır sergiliyorsunuz...

İçeride belki öyle değildiniz ama dışarıdaki mangallarda kül kalmamış.

Bakınız...

Haksız olmayabilirsiniz ama tutarsız olduğunuz kesindir.

UEFA'ya "Ceza davasının sonucunu beklemeniz gerekirdi" dediğinizi söylüyorsunuz.

Oysa TFF takımınızı yani  F.Bahçe'yi suçsuz bulduğunu söylerken niye aynı şeyi söylemediniz ve ceza davasının sonucunu beklemek gerektiğine işaret etmediniz. Çünkü o karar işinize geliyordu...

Çıkarlarınıza uygundu...

Mesela, TFF "F.Bahçe şike yapmamıştır" demeden önce ceza davasının sonucunu beklemeye kalksaydı, ilk masayı deviren siz olurdunuz.

Bilinmesi gereken şudur:

UEFA maça bakmaz! Şike için teklif yapmış olmak bile UEFA'ya göre ceza gerektirir. "Sahaya yansımadı" lafı UEFA açısından asla geçerli bir savunma değildir. UEFA şike teklifi olup olmadığını sorgular. Bulgu kadar kanaati oluştuysa, işte o zaman yandı F.Bahçe...

Galiba artık eski aktörleri emekli edip, yeni oyuncularla yepyeni bir oyun oynama zamanımız geldi...

Bu eskimiş ve köhnemiş oyun gişe bile yapmıyor artık...

Ammaaaa..

Dev kuyuya düşse de devdir...

Juventus'un ikinci başkanının İtalyan MHK'sına üç telefonu tespit edildi.

Üç kez hakem istedi...

Üçünü de aldı...

Üstelik bu istediği hakemlerle bir kez de yenildi...

Karar: Küme düşme.

Sahaya yansıyan bir şey yoktu...

Rakip yönetici ile bir konuşma da yoktu...

Rakip futbolcularla ilgili tek kelime de yoktu...

Ancak 'küme düşme' kararı verilmesinin bir tek gerekçesi vardı:

O kararda şöyle bir cümle vardı:

'O telefonları etmeyecektin...'

Yaaa...

Bunların yüzüne karşı söylendiğini duydu belki birileri, ama hâlâ daha aynayla yüzleşmekten kaçınıyorlar.

Bize de dedikodusu düşüyor...

'Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, bir gün geri dönmek isteyebilirsin...'

  Don Herold