Delikanlıya delikanlıca

Maç öncesindeki gösteri gerçekten görülmeye değerdi. 'Delikanlı hocasına, delikanlıca veda eden' taraftarın herhalde dünyada bir örneği yoktur. Başarısız damgası vurdukları adam için stada koştular. Takım veya yönetim için değil, Terim için sahaya döndüler. G.Saray budur işte. Yönetiminden daha G.Saraylı olan bu taraftar için 'aslanlar' sözcüğünü kim bulduysa doğru bulmuş.. Gayın Sin diye yazılmış Gül Baba'nın orada adı. Ali Sami Yen, bir sıraya kazımış ve G.S. yapmış onu... Kaypaklara ve kıvırmacılara delikanlılık dersi veren taraftarıyla Nebil Özgentürk'ün yakaladığı gibi 'Terim'in teri' harman olmuş. Yönetim Terim'e yıkmış suçu ama taraftar da yönetimi kapının önüne koymuş çoktan.. Maç ise kronik.. Rize'nin çabuk adamları, G.Saray'ın genç adamlarını fena halde yakalıyor, takım yine tabelada geri düşüyor, Saffet'in ikinci golü güme gidiyor, taraftar ilk defa futbolcularına 'sahtekâr' diyor. Bu arada takım bir penaltı alıp, bir penaltı veriyor ama seyirci hala Terim'de.. İkinci yarı, 'bıyıkları bile terlememiş iki yeni yetme' giriyor oyuna ama pozisyon yok. Sertleşen Rizespor'a karşı aynen süren top kayıpları ve 'hiç pozisyon' istatistiğine boğulmuş sloganlar. Yani top var ama futbol yok. Rizespor, kan kadar ihtiyaç duyduğu 3 puana anasının ak sütü gibi helâlinden kavuşurken, stada gelen kongre sonucunu düşünüyorum. Terim'i kullanarak Cansun'u deviren Canaydın, yani iki 'can'lı başkan taliplileri 2000'li yıllarda 'can'ını çıkardıkları takımı izleyemediler. Çünkü oy sayıyorlardı.. Terim'i kullanarak seçim kazanan bir kez daha suçu Terim'e yıkmış ve yine Terim'i kullanarak seçimi kazanmıştı. Ama taraftar bunu yutmamıştı. Onlar maçı gözyaşlarına boğulan 'İmparator Fatih Terim' sloganlarıyla bitirirken yönetimin ipini aslanlar gibi çekmişlerdi. Delikanlıyı, delikanlıca göndermişlerdi...