Derbi ayaktopu değildir

A -
A +
Sa­de­ce F.Bah­çe-G.Sa­ray der­bi­si; ayak­la de­ğil, ka­fay­la oy­na­nır. Be­den­le de­ğil, ruh­la oy­na­nır. Tak­tik­le de­ğil, mo­ti­vas­yon­la oy­na­nır. Bu tür maç­la­rı as­la bir ön­ce­ki maç­la­rın dü­ze­yi­ne ve­ya se­zon akı­şı­nın de­bi­si­ne gö­re ön­gö­re­mez­si­niz. Bu tür maç­lar, iki ta­kı­mın or­ta­ya koy­du­ğu ge­ri­lim ne­de­niy­le fut­bol öğ­re­ti­le­ri­nin dı­şın­da oy­na­nır. Ka­dı­köy ger­çek­le­ri Flor­ya ve Sa­man­dı­ra pro­va­la­rı­nın dı­şı­na çık­tı­ğı için ho­ca ka­li­te­siy­le, ve­ya ka­li­te­siz­li­ğiy­le de hiç il­gi­si ol­maz. Fut­bol, "fo­ot" ve "ball" ke­li­me­le­ri­nin ya­pış­ma­sın­dan doğ­muş bir spor­dur. An­cak, sa­de­ce der­bi­ler­de, hat­ta bel­ki de sa­de­ce F.Bah­çe ile G.Sa­ray'ın der­bi­le­rin­de "ball" or­ta­da de­vi­nir ama işi "fo­ot" de­ğil, "he­ad" çö­zer. F.Bah­çe-G.Sa­ray maç­la­rı "he­ad­ball" di­ye bir oyun­dur. İs­te­yen işi ruh kav­ra­mı­na mon­te edip "sprit­ball" da di­ye­bi­lir. Ara­go­nes'in ka­li­te­si, tec­rü­be­si ve ka­ri­ye­ri ile Skib­be'nin genç ku­şa­ğın fut­bo­lu ko­nu­sun­da­ki tüm bil­dik­le­ri ra­fa kal­dı­rı­lır. Oyun­cu­la­rın geç­miş­le­ri yer­le bir olur... Ha­kem­le­rin se­mi­ner­le­ri ve­ya eği­tim­le­ri, tec­rü­be­le­ri ve­ya ka­rak­ter­le­ri yok sa­yı­lır. Hiç­bir işe ya­ra­maz... Olay tüm fut­bol ger­çek­le­ri­nin dı­şı­na çı­kar ve öy­le oy­na­nır. Olay ma­hal­li Ka­dı­köy ise, so­nun­da da mut­la­ka F.Bah­çe ka­za­nır... Der­bi bu­dur... Der­bi, şe­ref tri­bü­nün­de "say­gı­sız­lık" kav­ra­mı­nın bi­le ha­fif kal­dı­ğı yer­dir. Ora­sı bi­le bir­den "ter­bi­ye­siz­le­şir." Ta­raf­tar, bir ön­ce­ki maç­ta Av­ru­pa­lı ra­ki­bi­ne kar­şı bi­le yap­ma­dı­ğı ha­zır­lı­ğı ya­par, öy­le­si­ne dol­du­ruş ha­lin­de­dir çün­kü. Or­ta­lık vah­şi bir ta­ham­mül­süz­lü­ğe bü­rü­nür ve sa­ha­da­ki oyun­cu gü­cü­nün çok üze­ri­ne çı­kar. Av­ru­pa'da tur at­la­ya­bi­le­ce­ği bir ma­çın da­ha öte­sin­de bir güç har­car ve ter dö­ker. Bi­lir ki; der­bi­yi ka­zan­mak­la tüm se­zo­nu kur­ta­ra­bi­le­cek, ta­raf­ta­rı­nın gö­zü­ne bir da­ha ora­dan düş­me­mek üze­re gi­re­bi­le­cek ve yö­ne­ti­mi ra­hat ra­hat o tri­bün­le­rin ce­bin­de­ki son ku­ru­şu da al­ma­ya yö­ne­le­cek­tir son­ra­sın­da. Der­bi­de, sa­de­ce maç ka­zan­ma­dı­ğı­nı, "se­zo­nu ka­zan­dı­ğı­nı" bi­li­yor­dur. O ne­den­le "sen şu­nu tut" ve "sen şu­ra­da oy­na" ile "sen şu­nu yap, sen de şu­nu yap­ma" öğ­re­ti­le­ri unu­tul­muş­tur ve her­kes ya­pa­bi­le­ce­ği­nin da­ha faz­la­sı­nı yap­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır. Der­bi as­la fut­bol ma­çı de­ğil­dir... Çok da­ha faz­la­sı­dır... 7 YAN­LI­ŞI BU­LUN Ha­ke­mi de bil­dik­le­ri­nin dı­şı­na çı­ka­rır F.Bah­çe-G.Sa­ray maç­la­rı. Me­se­la... Çift vu­ruş de­ğil tek vu­ruş ver­me­si ge­re­kir­ken çift ve­rir. Ar­dın­dan ata­cak ola­na "en­di­rect" de­me­yi unu­tur. Ke­li­me ev­ren­sel­dir ve ya­ban­cı bir ke­li­me ol­du­ğu için dil bil­me­ye bi­le ge­rek yok­tur. Ya­ni ha­kem ha­ta­lı ka­rar ver­miş, oyun­cu ve­ril­me­si ge­re­ke­ni kul­lan­mış ve go­lü ve­ril­me­miş­tir. Me­se­la... Ba­raj 7 met­re­de­dir. Ar­da to­pun dur­du­ğu ya­yı ve o ne­den­le ya­yın mer­ke­zi pe­nal­tı nok­ta­sı olan 9.15'lik me­sa­fe­yi kes­tir­me­ye bi­le ge­rek kal­ma­dan, ba­ra­jın dur­ma­sı ge­re­ken ye­ri­ni gös­ter­di­ği po­zis­yon­da ha­kem­den da­ha iyi bil­di­ği or­ta­ya çı­kar sa­ha­nın öl­çü­le­ri­ni. Ha­kem ba­ra­jı ye­ri­ne ala­maz. Me­se­la... Dei­vid, mar­ka­jı "ka­ra­ku­cak" yön­te­mi­ne dö­nüş­tü­rür ve bir "uya­rı­cık" bi­le ala­maz. Sı­kar çün­kü... Me­se­la... Uzak di­rek­te aya­ğı­nı yer­den kes­miş olan Ümit'in be­li­ne gi­ren Sel­çuk, an­cak bu der­bi­de ta­kı­mı adı­na te­miz bir mü­da­ha­le yap­mış sa­yı­lır. Me­se­la... Ser­vet'in üs­tü­ne sıç­ra­ya­rak onun­cu ku­ra­lı ih­lal ede­bi­lir Edu an­cak bu der­bi­de. El­ma­cık ke­mi­ği­ni kır­dı­ğın­da ce­za ala­nı için­de­dir üs­te­lik. Me­se­la... Ar­da atı­lan taş­lar ne­de­niy­le ve kü­für­le­ri du­yan yar­dım­cı­nın önün­de mağ­dur­dur; atı­şı bir an ön­ce kul­lan­ma­sı­nı en­gel­le­yen ise yar­dım­cı­dır. Da­ha çok mal­ze­me yağ­sın di­ye ka­fa­sı­na. Kar­tı Ar­da an­cak böy­le bir der­bi­de gö­re­bi­lir. Me­se­la... Isı­nır­ken ko­ro kü­für ku­sar, atı­lan su do­lu ku­tu ve şi­şe­ler de ca­ba­sı­dır. Maç için­de de de­va­mı var­dır. Maç ön­ce­si da­hi­li anons yal­va­rır, "n'olur sa­ha­ya ya­ban­cı mad­de at­ma­yın" di­ye. Ra­por­da ise bun­lar yer al­maz. Ala­maz... Bun­lar 7 yan­lı­şım... Şe­ref tri­bü­nün­de­ki il­kel­li­ği di­le ge­tir­mi­yo­rum. Bun­la­rın hep­si ko­nuk ta­kım aley­hi­ne... Ev sa­hi­bi ta­kım le­hi­ne ise sa­de­ce Lin­coln'ün ikin­ci kır­mı­zı kart du­ru­mu­nu tar­tı­şa­bi­li­riz. Ha­kem 1'e 7 ve­rir­se, mü­sa­ade edin de G.Sa­ray 1'e 4 ver­sin... >> As­lan­te­pe fiş­tek­le­ni­yor Sa­yın Baş­kan Po­lat... Geç­ti­ği­miz haf­ta As­lan­te­pe'de iş­çi­le­rin bir kıs­mı­nın ver­di­ği sı­kın­tı­nın UE­FA ve Şam­pi­yon­lar Li­gi ka­dar yer ve za­man iş­gal et­ti­ği­ni gör­müş­sü­nüz­dür. Gü­düm­le­nen ha­ber­ler­de iş­çi­le­rin kü­çük bir kıs­mı­nın sos­yo­lo­jik ne­den­ler­le tah­rik edil­miş ola­bi­le­ce­ği­ni Lig Rad­yo'da di­le ge­tir­miş­tim. Du­yum­lar o ni­te­lik­tey­di çün­kü. Şim­di bi­li­yo­ruz ki, ta­şe­ron fir­ma­la­rın bel­ki de dış mih­rak­lar ta­ra­fın­dan gü­düm­len­me­si­ne ka­dar uza­na­bi­lir ora­da­ki sı­kın­tı. As­lan­te­pe'nin bir gün bi­le ak­sa­ma­sı­nın ra­kip­le­ri­ni­ze na­sıl bay­ram et­ti­re­ce­ği­ni siz ben­den iyi bi­li­yor­su­nuz. Bu ne­den­le As­lan­te­pe yük­sel­dik­çe, ih­ti­ras­la "fiş­tek­len­di­ği­ni" his­se­di­yo­rum, da­ha da faz­la­sı­nı ya­pa­cak­la­rı­nı du­yu­yo­rum. Eren Ta­lu'nun ça­re­siz ka­lıp tı­kan­ma­ma­sı için ku­lü­bün so­run­la­rıy­la bo­ğu­şur­ken bu ko­nu­da da "dik­kat­li" dav­ran­ma­nı­zı, hat­ta aşa­ğı­lık sa­bo­taj­lar­la bi­le kar­şı­la­şa­ca­ğı­nı­zı his­se­di­yo­rum. İşi­niz çok zor ya­ni... Der­bi­den son­ra Mah­mut Us­lu te­le­viz­yo­na çı­kıp, yap­tı­ğı yan­lı­şı kı­lı­fı­na uy­du­ru­yor. Sa­yın Baş­kan si­zin ise çı­ka­cak bir te­le­viz­yo­nu­nuz yok. Var da kim­se­nin sey­ret­ti­ği yok!.. >> On li­be­ro Liz­bon'da ön li­be­ro de­ğil on li­be­ro ile oy­na­dı G.Sa­ray. Ta­kım ken­di için­den bul­du on ta­ne li­be­ro­yu. Çif sant­rfor mu, tek mi, so­ru­su­nun ce­va­bı­nı maç ken­di için­den çı­kar­dı. For­vet ar­ka­sı­nı ken­di için­de üret­ti. Skib­be'nin ha­ta­sı bir der­bi ma­çı­nı da ay­nı kı­vam­da oy­na­ya­ca­ğı­nı zan­net­me­siy­di. Ra­ki­bi­nin kim ve ne ol­du­ğu­nu Ka­dı­köy'de öğ­ren­di. An­cak o ka­dar şans­lı ki, ca­mi­ası için F.Bah­çe ga­li­bi­ye­tin­den da­ha önem­li­dir Av­ru­pa'da tur at­la­mak... >> POST - İT Per­şem­be gü­nü Şan­lı­ur­fa'da­yım... Müt­hiş pro­je­le­ri­ni ve ina­nıl­maz sı­kın­tı­la­rı­nı ye­rin­de gör­me­ye gi­di­yo­rum. Ba­lık­lı göl ve spor­tif bil­gi ve gör­gü ça­lış­ma­sı­nı ye­rin­de ya­pa­ca­ğım. As­lın­da ben de­ğil, Ka­nal A'da­ki "Hay­di Ma­ça" prog­ra­mı ora­da ola­cak. Haf­ta­ya baş kö­şem­de Şan­lı­ur­fa ola­cak an­la­şı­lan... >> An­ka­ras­por'a sü­rek­li "ce­na­ze gön­de­ren" F.Bah­çe bu haf­ta Ay­kut Ho­ca­nın ta­kı­mı­nı ağır­lı­yor. Ka­dı­köy Fe­ner'in üs­tün­de­ki ta­kım­la­ra me­zar ola­cak mı ba­ka­lım?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.