Doğruyu söylemek gerekirse…

A -
A +

Alkış sesi büyüler insanı. Bir maçı aldığınızda, bir gol attığınızda önünüze dökülen alkış sesi sizi kendinizden geçirir, gözünüze perde iner ve gerçekleri artık göremez olursunuz. Gerisi kendini kandırmaktır…

Bu sözü çok kullanırız...        O kadar çok yalan söz girmiş ki hayatımıza, çoğu cümleye böyle başlar olmuşuz..
Kendimize taktığımız apolet, kendimize verdiğimiz bir rütbedir söze böyle başlamak...
Kendimizi kandırmaya başlamanın en kestirme yoludur...
Galatasaray yönetimi ve teknik kadrosu için doğruyu söylemek zamanı çoktan geldi de geçiyor bile…
Bir söz vardır...
“Akıllı görünme çabası, çoğu zaman akıllı olmayı engeller...” diye..
“Başarılı görünme çabası başarılı olmayı engeller diye de cazibeleştirebiliriz bu bakışı...
Çürük bir tahtaya tutunarak okyanusta hayatta kalmaya çalışan ve çevresindeki köpekbalıklarına karşı çaresiz kalıp çözüm üretemeyen bir durumdadır artık Galatasaray camiası…
Bakınız…
Başkası düştü mü “çürük tahtaya basmasaydı” deriz.
Kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük olmasından şikâyet ederiz...
Bu Cenab Şahabettin’in veciz bir sözüdür ve an itibariyle alınyazısı gibi durmaktadır söz konusu camia için…
Konyaspor’u nasıl yendikleriyle hesaplaşmaktan kaçınıp, kopup gelen birkaç alkış sesine kanan oyuncu grubu ile teknik heyetin düştüğü durumdur bu...
“Alkış zayıfların amacı ve sonudur...”
Alkış için ter dökersiniz ve kandığınız anda da sonun başlangıcı alınyazınıza dönüşür...
‘Bak burasını iyi dinle’ demek, o ana kadar konuştuklarının boşa olduğunu; ‘doğruyu söylemek gerekirse’ demek ise gerektiğinde yalan da söylerim demektir.
O zaman...
Eyyyyy Galatasaray yönetimi...
“Doğruyu söylemek gerekiyor ve burasını iyi dinle” diyorum...

 

Dönen yok seferinden
Çok seneler geçti diye başlayan satırların sonudur bu...
Son yıllarda her transfer döneminde; ya geç kalarak ya da yanlış hamleler yaparak kalite kaybeden Galatasaray, artık sıradanlaşmak yolunda adımlar atmaktadır...
Rodrigues ve Eren niye oturur?
Bruma neden kendini yeni gelen oyuncuya karşılık, yeniden ispatlamak mücadelesi verir ve takımına eksi değerler üretir?
Bu kadar ‘neden’ varken alkışa doğru yürümek artık imkânsızdır...
Kaybedilen bir maçtan çok fazlasıdır...

POST-İT

Bernard Shaw diyor ki:
“Dürüst insan her zaman gerçeği söyler, akıllı insan ise yalnız zamanında.”
Her zaman söylediğimi şimdi de zamanı geldiği için söylüyorum...
Bu iş böyle gitmez...
Gİ-DE-MEEEZZ...
Galatasaray acilen kırmızı alarma geçmez ise ‘doktor ne yerse yesin, dedi...’ durumuna düşmek üzeredir…

S-ÖZ: Amerikan halkının enflasyonla aralarında bir sevgi-nefret ilişkisi olduğuna inanıyorum. Enflasyondan nefret ediyorlar ama ona sebep olan her şeyi çok seviyorlar.                           William E. Simon     

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.