Döndürme mevsimi başladı

A -
A +

Türkiye Ligi'nin TADI çoktan kaçtı. Çünkü ADI yanlış konmuştu baştan. Mesela ALİ AYDIN'ı futbol alemi yuttu. ÜMİT KARAN'ı ise gece alemi. İkisi de racon kurbanı. Biri çıkan kavgalardan, diğeri çıkarttığı kavgalardan. AYDINLIK ve KARANLIK yok olunca koca sezon kocaman bir LOŞ oluverdi. Ve sonunda YAVUZ'un liginden VURAL da delikanlıca korkup (!) kaçıverdi. Trabzonspor aniden ligin LOŞ'l#ğuna FLOŞ açıverince ve REST çekince klasiğini bırakıp kontrasta düşen kendinde olmayan hasletlerle FAST futbol oynamaya çalışan Beşiktaş, derbide de TEST sorularından çaktı. YETENEKleri SEÇENEK'lerin yanlış olanını işaretledi. KRİZ'i PRİZ'e takıp beslendi ligin şebeke cereyanıyla. Ama paratoner kullanmayan YILDIRIM bu hengamede basın mensuplarını KALDIRIM mühendisi gördü ve koca TSYD'yi bile FBTV'ye yedirdi. Şampiyonluğu görünce, NAZ yapmaya başladı ve çevirdi ki; "çevir NAZ'ı yanmasın" diye. Türk futbolunun BAZ istasyonu olan takımı FB için sürekli HAVUZ inşaatı düzenliyor ama bu kadar çok havuzu olan takımına üçüncü yıldızı YAVUZ'un yardımıyla takmaya çalışıyor. TESİS durumundan gelecek şampiyonluğa ulaşmak üzere ama nerede ise topun adaleti onu TERHİS ediyordu ligin tepesinden. Ligin başında SERİ yapan BJK, ligin ortasındaki FB serisine GERİ düşüyor, ligin sonunda SERİN duruştan çıkarttığı SERİ SONU hamlelerle Trabzonspor ancak bir geceliğine şavulluyor zirveyi. 8 aylık SERİN duruş DERİN devlete takılıyor derken, SERSERİ saldırı 1996'nın acısını bir geceliğine çıkarabiliyor. Son derbiye TAHRİK gücü yüksek bir bomba yerleştiren Daum, Serhat'la sağ hattı önce yerinden oynattı, sonra da İbrahim'i delirtti. Ama ona tribünleri çoktan DELİ İBRAHİM demişti zaten. Luciano'nun Türkiye Ligleri'nde kaleciler dışında elle oynama hakkı olan tek futbolcu olarak açıkça TASDİK'le#mesi ve tarihe geçmesi Beşiktaş'a TASDİKNAME'yi vermeye yetti ve LİG BİTTİ... Artık, DÖNDÜRME mevsimi resmen açılmış demektir. İster külahta ister kâsede, sosa batırılmış, sade veya krem karamelli, isteyene vişneli kaymaklı DÖNDÜRME mevsimi resmen açıldı. Bunu yazarken, LAF ebeliğine GAF gebeliği sıkışmış olursa affola... Çünkü amaç, takla attırmak kelimelere. Güle güle ekselans Lucescu artık dönemini tamamladı. Bir insanın ne söylediği değil, nasıl söylediği önemlidir derler. Ne söylediğine bakanlar, nasıl durduğuna bakmazlar. Lucescu'ya artık bardağını boş tarafını görerek bakıyor Beşiktaşlılar bile. Masal bu ya, Lucescu herkes aleyhine dönüp, herkes kötü şeyler yazınca, danışmanlarına dönmüş ve demiş ki; "Bana öyle bir şey bulun ve öyle bir şey yapayım ki, benim hakkımda iyi bir şey yazmak mecburiyetinde kalsınlar." Danışmanları düşünmüş - taşınmış ve 10 gün medya ile hiç konuşmamasını, görüntü vermemesini tavsiye edip, özel bir şey için çalıştırmışlar. Sonra Lucescu, bir gün bütün medyayı, hatta Beşiktaş yazarlarını ve yönetimini de çağırıp sahilde bir yerde kamera ve makinaların önünde bornozunu çıkarıp, denizin üzerinde hiç batmadan 50 metre yürümüş ve geri gelmiş. Sonra gülerek teşekkür etmiş ve ertesi gün gazeteleri almış. Hepsinde ortak başlık: "Lucescu yüzme bile bilmiyor." Rutin bir tekdüze yeknesaklık onun felsefesidir. Güle güle ekselans. Hacamat Futbolun dışında bir başka sporun da içine şike, teşvik ya da şaibe nasıl yerleştirilir gördük ama satır arasında kurban gitti. Erdemirspor'un F.Bahçe karşısında ABD'li pasör Donald'ı ilk 6'da oynatmaması satır arasında kaynadı gitti. Karşılaşmayı salonda izleyen Voleybol Federasyonu Başkanı Prof.Dr. Hüsnü Can, maçın ikinci setinde salonu terkederken, "Bu maçı izlemek içimden gelmiyor" dedi. Aslında hiçbir şey demeden çok şey söyledi ama kimse anlamak istemedi. Maksat ayağınız alışsın Artık Türkiye Ligi'nde zirve değişmez diye düşünüyorum. Mantık değişkenliği içerisinde kaygan bir normalimiz var. Beşiktaş kolay kart gösteriliyor diye darmadağın olurken, eskiden zor kart gösterildiğini görmezden geldiği için çok şey kaybetti. F.Bahçe için sadece pazar günkü derbi bile şampiyonluğu hakettiklerini söylemeye yeter. Trabzonspor, galipken bile sahaya inen seyircisi sebebiyle şampiyonluğa zaten hazır değildi. Ligin altının da üstünün de belirlendiğini ve köprüden akacak başka su kalmadığını görmekteyim. İnsanların kendi haklarında yalan söylemelerine "imaj", buna inanmalarına "siyaset", ikisine de karşı çıkanlara ise "enayi" denir. Sazdan anlamak Serdar Bilgili'nin bana göre ufacık bir başarısızlıkta üstelik bunu yıkabileceği çok geçerli bir bahanesi olmasına rağmen kongre kararı almasını büyük bir saygıyla ve huşu içinde izledim. Bu genç adamı kaybetmek, Türk futbolunda önemli değerleri kaybetmektir. Yıllardır başarısız olup, herkesi korkutarak susturmayı seçenlerin arasında Serdar Bilgili bir abide gibi yükselmiş ve taraftarı bırakın, kendini kaybetmiş kongre üyelerinin arasında kendine tarihi bir yer bulmuştur. Adam hem kale kapısına kafasını koyan "Serdar"dır. Üstelik de çok "Bilgili"dir. Bazıları ise sazdan anlamayan sivrisinektir. KARA KUTU 1905'te kurulan Galatasaray tarihinin en büyük başarısında imzası olan Fatih Terim ile 1923'te kurulan federasyonun en büyük başarısında imzası olan Şenol Güneş'in kapı önüne konuşlarının "BEŞİNCİ HAFTASI" doldu. POST-IT Sosyetenin ünlü çifti PARA ŞİKESİ beyefendi ile HATIR ŞİKESİ hanımefendinin sağlıklı iki çocuğu oldu. İkizlerden erkek olana TEŞVİK, kız olana ise ŞAİBE adı verildi. Aileyi arayıp uzun ömür dile. Ümit Aktan S-ÖZ Hayatta en zor bulunan şey, "İkinci şans"tır. Yakaladığınızda mutlaka sonuna kadar ve doğru kullanın. Çünkü "Üçüncü şans" asla yoktur. Ümit Aktan

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.