Galatasaray golü erken bulunca Hikmet Karaman'ın bütün planları alt üst oldu. Rize yüklendikçe kalesini açınca da tur kapısı aralandı…
Hikmet Karaman'ın bir planı vardı. Ama bir tek planı vardı. Oyunu elinde tutup, son yarım saatte yorulacak ve oyunun o bölümünü bir türlü iyi oynayamayan Galatasaray'a gol ya da goller bulacaktı. İlk golü Galatasaray bulunca oyun bir B planına ihtiyaç duydu, o da Hikmet Karaman'ın portföyünde yoktu.
Galatasaray'da puana göre değil, 180 dakikaya göre bina edilmiş bir kadro ve oyuncu dizilimi vardı…
Ç.Rizespor ise Rizelilerden bile mahkûmdu. Başlarda önde baskı kurmaya çalışan Galatasaray'ın arkada verdiği açıkları izledik. Bu; bu seneki Galatasaray için çok riskli bir oyun tarzıydı ama risk golü Galatasaray'a getirdi.
Ama Sneijder'i de aldı götürdü…
1-0 öne geçen Galatasaray "ya dönemezsem" korkusuyla gidememeye başladı. Tempoyu düşürüp, maçı birinci devirde oynayarak deplasman avantajı duygusuyla kilit vurmayı bir süreliğine başardılar. Ç.Rizespor 10 kişi kalınca Hikmet Karaman'ın oyuna sunabileceği herhangi bir etkinlik de kalmadı elinde. Ancak bir eksikle daha iyi oynamaya başlayan Rizespor, öne fazla gitmenin bedelini ikinci golü de yiyerek ödedi.
Sorun, 11'e 11 iken alınmayan risklerin ev sahibi tarafından bir eksik oynarken alınmasındaydı.
Bu arada Riekerink'e de dikkat çekmeliyim. Umut'u oyuna alacağına Tarık'ı sahaya gönderen Riekerink'e güvenimin son kırıntısını da yitirdiğimi belirterek kapatayım bu konuyu. Maç biterken Podolski'nin bireysel imalatına şapka çıkarmalıyız. Aslında o gol, büyük bir sürpriz olmazsa finali getiren gol olarak değerlendirilebilir, fakat ben son 10 dakikada tükenmiş olmasına rağmen ciğerindeki son katre oksijeni de kullanarak rakip kaleyi zorlayan Sabri Reyiz'i alkışlamak istiyorum…
MAÇIN ADAMI
Teslim olmayan tek Rizeli
Ahmet İlhan…
KIRILMA ANI
Hakan Balta'nın kırmızı görmesi