Düğünde kavga çıkmadı

A -
A +

Başlama düdüğü öncesinde G.Saray'ın genç ve cevval, Gerets'in deyimiyle "açların bol olduğu", Rize'nin ise kazanmak üzere formatlanmış bir kadro sahaya sürdüğünü gördüm. Kararlı bir Rizespor, ilk toplara bastı ve seçtiği "ortada sert pres" anlayışını G.Saray'a kabul ettirdi. G.Saray 20 dakika bunu kırmaya çalıştı. 20 dakika sonra tam oyuna hükmetmeye başladığı anda golü yedi. Sağdan yan direğe atılan ilk köşe vuruşunda gelmeyen gol, aynı şeyin ikinci denemesinde rahatlıkla geldi. Rizespor'un öne geçtikten sonra kendini ilk gole formatladığı ama galip durumdayken ne yapacağını planlamadığı ortaya çıktı. Golden sonrasını "oynamadan ve oynatmadan" geçmeye çalışan Rizespor, kendi oyun kalitesini de çok erken yerlere düşürdü. Ali Sami Yen'de koca bir 60 dakikayı oynamadan geçmek ve maçı öyle alıp götürmek her takımın harcı değildi. Nitekim yatanın kalkmadığı, iki pasın üst üste yapılamadığı dakikalarda ikinci golü aramayı bir yana bırakan Rizespor, devreye "patron" olarak değil, sadece "ortak" olarak girdi. İkinci yarıda arkayı açarak gelen ve tüm barutunu ilk 30 dakikada kullandığı anlaşılan Rizespor, "şipşak" çözüldü. Hem de fena halde çözüldü... Maçı 3-1'e getiren adam olan Sabri, iki farktan sonra "iç güdüleriyle" oynayan en özel adam olunca, oyun bir ara "düğünde kavga çıkıyor" durumuna da gelmedi değil. Yine de teslim edelim; Sabri'nin civa gibi kaygan, sabun gibi ele avuca sığmaz oyunu, bitmiş maçı geri almıştır ve G.Saray'ı bir kez daha yarışın içinde tutmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.