Dün öldü, bugün komada, yarın ise henüz doğmadı…

A -
A +

Bugün gittikçe sevimsizleşen ve adaletine inanmadığım ligimizin peşine takılacağıma paranın her şey demek olmadığı ve sermayenin egemenlik ve güç sultası oluşturamadığı bir pencere açıyorum kendime…

Dün öldüyse dünümüzü öldürenler düşünsün…        Bugünümüz can çekişiyorsa müsebbiplerini Allah'a havale ediyorum...
Benim derdim henüz doğmamış olan yarınlarla…
Onu temiz tutabilecek miyiz acaba?
Yönetici sallar, teknik adam savunur, oyuncu papağan gibi taraftara mektup yazar, yazılı ve görüntülü basın ise takılır peşine güç odaklarının; ve olan tribün sevdalılarına olur...
Bizim ligimizin üstteki üçlüsü rezervedir daha sezon başından...
Üçlü yarışı kaldıramadığı için de biri kopar gider ve finali hep iki camia yapar…
Bunlardan biri de son yıllarda hep Fenerbahçe olur...
Oysa...
Dünya bir peri masalını konuşuyor...
Sezonun başlarında oranlar bire beş bin gibi bir uçurum sundu bize...
Leicester'in şampiyon olma ihtimali ile eşdeğerdi "şarkıcı Bono'nun Papa seçilmesi, Kim Kardashian ve Justin Timberlake'in ABD başkanı olması ve Elvis Presley'in canlı bulunması" ile...
O kadar uzak ve imkânsızdı yani…
OLAN BİRİNE OLDU... 
Sezon başında 50 poundunu gidip 'Leicester City şampiyon olur' seçeneğine kullanmıştı bir Leicester sevdalısı.
Bitime 8 hafta kala bahis şirketi onu buldu ve şampiyonluk halinde 3,5 milyon pound alabileceği bilete 350 bin pound teklif etti.
Adam da düşünmeden verdi ve kendini garantiye aldı...
Şu sıralarda yeni bahis ne biliyor musunuz?
'O Leicester'li bu yaz intihar eder...'
Oranını bilmiyorum ama şampiyonluk ihtimalinden az verdiği kesin...
Orada olabiliyor böyle şeyler...
Bizde ise olamıyor…
Oldurmuyorlar…
Futbol Federasyonu, MHK, bizi futbolla uyutanlar ve kandıranlar, majör kulüpler ve yöneticileri ve tabii ki yayıncı kuruluş...
Böyle bir olasılığın hep karşısında yer alırlar...
Çünkü sermaye egemendir ve onun oluşturduğu güz 'egemen güç' durumundadır…
ARKADAŞ VE DÜŞMAN 
"Para size arkadaş satın alınamaz ama daha kaliteli düşmanlar getirebilir" der Spike Milligan...
Ralph Waldo Emerson'a göre ise 'para çoğu zaman ederinden çok daha pahalıya mal olurmuş…
Bir başka yerine oturan söz ve görüş ise şöyle:
Sahip olan değil, bağışlayan daha zenginmiş... Bunu da Erich Fromm yumurtlamış...
Günümüzün gerçekleriyle hiç uyuşmuyor gibi durmuyorlar mı?
Çünkü büyük adamların amaçları vardır, diğerlerinin ise sadece arzuları ve hevesleri…
Hele bu heves ve arzuyu tutkuya dönüştürüp, saf tutturup bir hedefe doğru baktırmayı başarıyorsanız tam 12'den vurdunuz demektir…
Bunu başarana yönetici, yönlendirdiklerine ise 'takımın sevdalısı' deriz biz...
O nedenle Konyaspor asla bizim Leicester'imiz olamaz!

POST-İT

Huzur satın alınamaz ama inşa edilebilir…
Stresin insanı besleyen türü de vardır, insanı tüketen türü de…
Hatta yoldan çıkardığı da çokça görülmüştür.
Önemli olan o canavarla baş edebilme metotlarıdır…
Ligin manzarası zaten kimin ne durumda olduğunun açık bir göstergesidir...

S-ÖZ:

"Parayı kaybeden çok kaybeder, arkadaş kaybeden daha da çok kaybeder, inancını kaybeden ise her şeyini kaybeder."    Eleanor Roosevelt

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.