Türk futbolunu da... Konuşma yöntemlerini daha doğru kullanan, yazılı ve görüntülü basını kucağında pışpışlayan, tetikçilerini doğru yönlendiren Türk futbolunu yönetir de, yönlendirir de. Kalem aklın dilidir, aklınız kadar hizmet eder size. Yoksa kölesi olursunuz diyeceğim ama söz ettiklerim zaten birer köle... Mesela... Ya da örneğin... Abdullah Avcı sadece G.Saray PAF takımını çalıştırmıştır. Onun G.Saray'da birkaç yıl geçirmiş olması, Bülent Uygun'un F.Bahçeliliğinden daha fazla önde midir? Aziz Yıldırım ile işler yaptığı söylenen ve kongre üyesi olan Mecnun Odyakmaz'ın F.Bahçeliliği mesela, Büyükşehir Belediye Kulüp Başkanı'nın G.Saraylılığından daha mı azdır? Bu sattı mı demektir Sivas'ın maçı 4 yediği F.Bahçe'ye? Odyakmaz o maçta şeref tribününde ağırladığı F.Bahçelilere karşın, Beşiktaşlılardan şeref tribününde bilet parası istememiş midir?.. Rize Başkanı elindeki cep telefonunu çekip alan F.Bahçe Başkanı'na neden ses çıkaramamıştır?.. F.Bahçeli olduğunu deklare eden ve yavruya Alex forması isteyen Melih Gökçek, maçın sonunda Aziz Yıldırım'ın ardından bakakalmamış mıdır? Soyunma odası koridorları, hakeme hakaretler yağdıran bir başkan sesiyle inlememiş midir? 1 yıl, üstüne 6 ay, üstüne şu son cezayı alan kimdir? Bu kaçıncı hakarettir? Kayseri maçında uzatmanın uzatması kabuldür "tasmalı yazarlar" için; ancak Ankara deplasmanında uzatma kabul edilemez olmuştur onlar için. Kazanırken uzatma iyi, kaybederken kötü... Yok yaaa... Alex'e dokunulamaz ama Lincoln dayak yiyebilir! Hoşgörünün, uygarlığın biricik sınavı olduğundan haberleri yoktur, "star mantığı" ile burnu çoook yukarıda yaşayanların. 100 milyon euroyu geç, 9 yabancı kullan ve tek hedefin G.Saray'ı geçmek olsun. Bunu da dil ve kalemin yönettiği kendi küçük dünyanda yaşa, büyükmüş gibi sanarak ve sandırarak!.. Yaslan gözlemcilerin başındaki Kemal Dinçer'e... Şimdi Ali Sami Yen'de yenecekler ve onlara bir el uzanacak. O elin sahibi Adnan Polat olacak. Ama o eli sıkacak bir el bulunmayacak karşılarında.. Uzanan el 600 yıldan fazla geleneği olan bir kültürün elidir, sıkmayacak olan ise günümüzün star mantığının... Tersi bir durumda zaten kimseyi bulamazsınız elinizi belki sıkar umuduyla... Onlar sizinle muhatap olmazlar. Onlar Bağdat Caddesi'ni ve Atatürk'ü sonradan sahiplenmiş insanlardır. Kültürleri bir asıra sığabilir ancak... Ben yenildiği zaman rakibini tebrik etmek için uzanan o el tarafındayım ve bundan gurur duyuyorum. >> Bir özür daha borçlusunuz Onu da Beşiktaş'a... Asırlık çınarı nasıl da harcayıverdiniz hemen. Rize'ye maç satmak gibi bir soruyu havaalanında burnuna tutarak sorabildiniz ya koskoca Beşiktaş'ın sorumlularına. Noolcek şinci?.. Beşiktaş Rize'yi yeniverdi ve sizlere de yutkunmak düştü... Tabii kendi tükürüğünüzü... >> S-ÖZ Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, dar her yerde yerin... (Bir Türk Atasözü) >> Bir de laf yemek Kayseri uzatmanın uzatmasında gol yedi, üstüne bir de laf yedi... "Kaç para aldınız" dedi kendine hakim olamayan biri... "Satılmış" diyen hoca cezalı, hakem ise tarihe gömüldü çoktan. Demek ki, hakemin "satılmışa yakın" bir durumunu gözlediniz. "Hayır" diyorsanız maç verin o zaman. Ya da hırsıza hırsız demek suç mu?.. Ve ne zamandan beri?.. >> Gürcan Bilgiç Değerli meslektaşım... Senin adına üzgünüm... Sözü dinlenir bir zat olmana ramak kalmıştı ama sen de ateş hattında yer almayı seçtin. Büyükşehir Belediye Kulüp Başkanı ile Abdullah Avcı'yı ateşe attın, ülkülerin uğruna. Harcadın onları. Ne kadar güzel oldu ki, kendi kalesine golü Necati değil, de F.Bahçe'nin malı olan Kerim Zengin attı. Seninle ilgili iddialar için: Bakınız: Vatan Gazetesi... Cumartesi... Kadir Çetinçalı... Ölümüne savunduğu Başkan Yıldırım için iddiaların adresi de belli: Bakınız: Milliyet Gazetesi... Cumartesi... Cemal Ersen... Siz kalabalıksınız ama azınlık da "az" değil hani... >> POST-İT Seneca demiş ki: "Bir ülkede kanunları bilenler sadece hakimlerse, o ülkede hukukun varlığından söz edilemez." Kanunları kendi hegemonyasına almak ve kendine yarar sağlamak amacıyla kullananlar olduğu sürece, kanunsuzluk caiz olacaktır. Kanun da kendini kullandırdığı sürece kanun değil, olsa olsa Türk sanat müziğinin bir enstrümanı olabilir ancak. Demem Futbol Federasyonu'nadır... >> Sayın Polat, pazar gecesi saat 20:45'te şunu hatırlayın lütfen. "İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır ama kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır."