Bizde maalesef profesyonellik anlayışı yanlış biliniyor. "Bir işi ücret veya mal karşılığında yazılı bir akite dayanarak yapmaya, kendisine bunun karşılığında yapılan ödeme kesildiği zaman o işi yapmayı durdurana profesyonel, bu anlayışa profesyonellik denir" diye bilinir. Kesinlikle değil... Profesyonellik, "Oluşan her türlü olumsuz şarta rağmen o işi yapmayı sürdürebilmektir. Sürdürene profesyonel denir." Avni Aker'de Gürcistan maçında biz teknik kadrosuyla, futbolcu seçimiyle ve taktik anlayışıyla, tabii ki seyircisi ve federasyonuyla amatör bir topluluk durumundaydık. Benim bu kadar önemli bir kayıbın içinden bulduğum yüzlerce "Eksi" var. İşte onlardan bazıları. Rakibimiz Gürcistan'ın hangi tavırla oynayacağı belliydi. Ersun Yanal'ın tavrı mutlaka vardı ama takıma yansımamıştı. Takım tavır alamamıştı. (Eksi) Başlığın yanında tanıttığım profesyonellik anlayışımız hemen hemen hiç yoktu. Sağdan sağ ayaklı ortalar, soldan da sağ ayaklı Ümit Özat'tan şişirme kesmeler. Orta beşlinin iki yanından sürekli salvo ve aslanlara yem edilmiş tek başına bir Hakan. (Eksi) Takımda oyuncu eksiltebilen bir tek Emre Belözoğlu vardı. Tuncay asla bir katkıda bulunamadı. Fatih Tekke'nin de böyle bir katkısı yoktu. Maç kayıpla bitince Gökteniz ve Nihat demek çok kolay. Ama onlarla başlasaydık, pigme milli takımı gibi kalacaktık ve o şekilde kayıp yapsaydık Ersun'u şimdiden yemiştik. Biz Gürcistan'ın beklediği şeylerin hepsini yaptık ama beklemediği hiçbir şeyi yapamadık. (Eksi) Büyük oyuncuları olan takımlar özellikle Fransa ve Real Madrid 85'te golü yese bile kalan eklemelerle 10 dakikada maçı koparabilir. Ama biz duvarı yumurta atarak yıkmaya çalıştık ve yumurtalar kırılınca da şaşırdık. (Eksi) Hakan oyunda kalsa o golü yemezdik. (Eksi) Onca hazırlık maçını boşa harcamışız. Siz hiç önde Nihat Kahveci, arkasında Hüseyin Cimşir denemesine rastladınız mı? Hakan Şükür'le Fatih Tekke'nin kaç tane yan yana maçı var? Bunları ilk defa Gürcüler'e karşı ve resmi maçta denedik. (Eksi) Rüştü - Deniz - Serkan üçlüsü daha bir kez bile bir arada oynayamamış ama kadere bakın aynı takımın üç oyuncusu, işte orada kaybettik biz. Maçı Trabzon'a alıp bolca F.Bahçeli oyuncuyu sahaya sürerken kendi insanımızı tanımadığımızı gösterdik ve ondan kaybettik. Hakemi zorlamayı, bedenimizi kullanıp faul almayı Gürcüler kadar bile beceremedik. Hakemi, maçı tekrar izleyince hemen farkedeceksiniz ki, Ümit Özat yardımcı hakemi itip kafa tuttuğu andan itibaren kaybettik. İspanyol garibanını kendi kendimize karşımıza almayı becerdik. (Eksi) Hakemin iyi olduğunu bana kimse kabul ettiremez. Erman başta olmak üzere Türk hakemlerine kürekle atıyorlar ama onlar işlerine geldiği gibi yontuyorlar. Şu İspanyol'u da beğendiler ya, helâl olsun onlara. Hasan'ın golünde elle attı deyip sarı kart göstermek, üstelik Şenes Erzik'in gözleri önünde nasıl bir ahlâksızlık ve cesarettir. Hırsızın hiç mi suçu yok? (Maçtaki tek artımız) Sürantrene Del Bosque'nin verdiği izin doğrudur. Gelecek Sakarya maçını her halükârda kazanacağını gördü ve "Yükleme" dönemini sona erdirdi. Takımın idman dozunu düşürüp gevşetiyor. Erken ve çok yükleme yarı sezondan sonra karşılığını verir. Yoksa Trabzonspor ön elemeler nedeniyle erken patladı ve hep bu kadar yukarıda gidemez. Rotası ivme almadan devam edemez. Trabzonspor Şampiyonlar Ligi'ne bakarken Beşiktaş 34 haftayı hesaplıyor. Siyah-beyazlılar Sakarya karşısında fena halde patlayabilir. İspanyol hoca 6 haftalık hazırlığın sürantrene durumunu ortadan kaldırıyor, üstelik son düzlüğü daha çok var. Bu ligi G.Saray ve Beşiktaş'ın kafa kafaya bitiriceğine dair inancım gittikçe kuvvetleniyor. ANLAYANA Fıtık! Falında açıkça görüldü koçum. Üç vakte kadar ayağında postallarla seni esas duruşta, ya da şimdikinden beter sürünüyor görüyorum. Spordaki ve medyadaki hayâli ve sanal gücün yok oluyor. Emekli bir uzman çavuş, Reşat ve Mustafa adında adam ve GATA çıkışlı sahte bir fıtık ameliyatı raporu var elimde. Oğlum senin üç vakte kadar askerlik şubesi mi desem, defterdarlık mı desem, hükümet kapısında, bayraklı bir yerde bir işin olacak. Bir üstad-ı muhterem seni satıyor gibi.. Galiba gerçekten fıtık olacaksın üç vakte kadar. Cazibe Sayın okurlar; lütfen fırsat buldukça İkinci Lig A Kategorisi maçlarını izleyin. Dardanel - Sarıyer maçı, arkadan Kocaeli'ni yenmeyi başaran Sarıyer... Altay - KSK maçı müthiş bir ligin sinyallerini veriyor. İnanın futbol ve futbolcu kalitesi kadar hoca kalitesi bile daha üst düzeyde. Sivas, Manisa, Elazığ maçı bu işe kelle koyduklarını belirtiyor, sakın kaçırmayın. POST-IT GS'de oynarken FB taraftarlarına çaktım yumruğu ama onlar beni bağrına bastı. FB'de oynarken GS'li Bülent abime sövdüm, GS beni dışladı. Ben ne yaptımsa forma aşkıyla yaptım (Fatih Akyel) S-ÖZ İnsanlar plan yaparmış, kader buna gülermiş. (S.Küçükşahin)