Edep aklın suretidir...

A -
A +

"Edep meclisine girdim, kıldım talep, ilim taa gerilerde kaldı, illa edep, illa edep" demiş Ziya Paşa. Milli Takımı, kaptanı ve hocası ile lime lime ettikten sonra; daha sofradan kalkmadan önümüze getirildi yeni "hakemlik pozisyonlar" sıkıştırmaları. Alex bu tekme atabilir... Kadıköy'de başkadır bu işler, deplasmanda başka... Serdar Özkan formayı iki kişilik yapacak kadar çekebilir... Trabzonspor Yönetimi hak etmediği yenilgiye ve seyircisinin yaptığına cezayı önlemek için erken davranıp tabii ki penaltı beklentisine girecektir. Galatasaray yanlışlarına karşılık puan cetvelinin manzarasını sürmeye devam edecektir. Bütün bunlara eyvallah... Amaa... Görüntüden ceza vermek ve görüntüden dolayı cezayı kaldırmak mümkün ise eğer, görüntüsü olmayan maçlardan mağdur olan garibim takımlar ne yapacak? Görüntüsü bile yok ki cezası kaldırılsın. Siz; şimdiye kadar hiç duydunuz mu, Kasımpaşa veya Gaziantep, Eskişehirspor veya Denizli Belediyespor'dan birinin "aslında eline çarpmayıp göğsüne geldiği için" cezasının kaldırıldığını?.. Adalet, eşit dağıtılırsa adalet olur... Adalet, erken tecelli ederse adalet olur... Bu arada, oyundan haksız yere atıldığı belli olup da cezası kaldırılan oyuncunun, takımının atıldığı süreden sonraki bölümü eksik oynadığı için mağdur oluşunun bir "tazminat" gerektirip getirmediğini sorgulamıyorum bile. Görüntü kullanma avantajı güçlüden yana işliyor ise, güçlünün maçına bir çok kamera getirebildiği için daha avantajlı sayılıp "kayrıldığını" iddia edemez miyim?.. Bu adaletsizliği en edepsiz biçimde ve saldırganlık limitlerini zorlayarak savunmak "edepli olmayı edepsizden öğren" diyen atasözümüzü haklı çıkarmıyor mu?.. "Lütfen" ile "lan" kelimelerini aynı cümleye katıp kullanan jargonu yayınlara taşıyanlar en büyük kötülüğü yapmıyor mu futbolumuza?.. Son iki haftanın en yaygı söylemi, Fatih Terim'in "hata yaptığı" söylemi oldu. Başardığında ise böyle diyenleri dinleyip, başardığını yazdılar ve havanda dövülen su, hâlâ su idi. Bu ucuzculuktur... Seyyar manifaturacı kültürüdür... Bezirganlıktır... Ardından iki hakem meselesini alıp koca ligin içinden çıkmaya kalkmak ise, tam bize göre bir davranıştır. >> Beyler!.. Bi dakka... Şu an bizler Avrupa'da 13., dünyada ise 16. durumdayız. Avrupa'nın ikinci kategorisi olan ikinci torbadayız. Bizi buraya bir "insan" grubu getirdi. Dünyada ilk 10'a girebilmiş bir beyin cerrahı, bir kalp uzmanı, bir bilim adamı, herhangi bir icadımız, bir mimarımız, bir sanatçımız, bir oyuncumuz, bir şarkıcımız varmış gibi, bizi dünyanın en öndeki koltuklarından birine, hatta "protokol" bölümüne oturtmayı başarmış gencecik Türk gençlerine, onların adam gibi hocalarına ve onlara inanmış yöneticilerine biraz haksızlık yapmış olmuyor muyuz?.. Üstelik bu haksızlığı buna en az hakkı olan; ARD - ZDF - ORTF - BBC'ye hayatının hiçbir döneminde konuk olmamış ve olamayacak spor yorumcularımız yaptı. Le Monde'da, L'equipe'de, Corriere Dele Sport'ta, As gazetesinde hiçbir konuk yazar olarak görüşüne asla başvurulmamış kişiler yaptı... Şükredin lütfen... "Dünyada nasıl 12. oluruz" konusuna kafa yorun lütfen... >> Kazancılar kebapçısı Yer Kalamış... Kebabı muazzam ama bizim işimiz, 500 kişiye kurdukları nezih stadyumu vurgulamak. Sezonluk kombine masa satar mı bir kebapçı? Satar... Çünkü küfür istemeyen aileler, komşu masadan oturan rakibine, kebap ikram ederek yaşamak istiyor maç keyfini. İki ayrı takımın forması yan yana maç seyredebiliyor orada. Statta maazallah... >> Yeneriz ama yetişemeyiz Real Madrid kırmızı kart gördü. 1-1 berabere kaldı ve zirveyi kaybetti. Onun yerine zirveyi yakalama şansı doğan Villarreal galibiyetten oldu ve yerinde saydı. Barcelona bunu sık sık yapıyor zaten. İngiltere'de Liverpool içeride kaybedebiliyor, Chelsea ve Manchester United ne kuponlar yatırdı... Milan sık sık Milano'da yenilebiliyor, Juventus kaybedebiliyor. Bayern bile daha iki hafta olmadı garanti maçı kazanamayalı... Murcia, Almeria, Reading, Wigan, Genova, Atalanta gibi takımlar oralarda maç alabilirler. Ama, oralarda kimse ne kablo keser, ne de PAF tehditleri savurur. Biz; işte bu nedenlerden dolayı, onları yenebiliriz ama onları geçemeyiz. >> Bir kere okuyun Kendi hayatının yaşadığı yere kadar olan bölümü içinde, bir kere ve bir an bile, bir "ilk" başaramamış, ülkelerine hayrı dokunacak hiçbir uluslararası iş ortaya çıkaramamış birilerinin, sürekli olarak "ilk" başarabilen birinin karakterini bile infaz edebilmesi... Ancak Türkiye'de olabilirdi. Bilmem anlatabildim mi?.. >> S-ÖZ Bir imparatora ne yapması gerektiğini söyleyebilirsiniz ama ne yapacağını değil... >> POST-İT Özetleri bile 1,5 milyon euro olan İngiltere Ligi'nin tamamının görüntülerini alan bir ülke olarak, kendi ligini bedavaya bile alacak bir ülke bulamayarak, Türkiye'nin finallerde olmasından memnun olmamız gerekmez mi?.. Bizim ligimiz Afganistan'ın televizyonlarında bile oynamaz iken, ülke futbolunun önüne geçip bizi sürükleyen "üst yapı takımımız" ile gurur duymamız gerekmez mi?.. (Ümit Aktan) Real Madrid'in Guty'si küçücük bir hareketten kırmızıyı nasıl yedi alnının ortasına. Üstelik kendi stadında. Oldu mu oluyor yani...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.