El eli yuğr el döner yüzü yuğr

Bir derbi analizi G.Saray'ın pazar gecesi başardığı, eğer başarmak ise bunu el birliği ile sunduğu küçük isyan gösterisine borçludur. Önce şunu koyalım masaya... G.Saray "başardı" diyebilir miyiz? Kadıköy'de yenilmemek ise ve hatta kafa tutmak ise, evet. Bu bir G.Saraylıya yeterli midir? Bana göre kesinlikle hayır. Arda'nın kişisel isyanı ile sunulan gösteri, Barış ve Serkan'ın sahneye koyduğu taktik dayanıklılık ve Servet ile Emre'nin olağanüstü özverili oyunu beğenilmiş ve skor olarak amaca hizmet etmiş olabilir. Ancak maçın en zayıf adamı, bana göre Feldkamp'tı... 60'tan sonra Hakan'ı alıp rakip savunmanın ortaya kadar çıkışına izin vermesi, ardından ayların maç kondisyonu fakiri Ayhan'ı oyuna sürmesi teknik ve taktik ihanettir bana göre... Hakan Şükür'le oynamak ve daha da ötesi Ayhan'ın kaderi ile oynamaktır. Yaşlı hoca bunlarla onlarken takım el birliğiyle ve kelimenin tam anlamıyla dayanışarak oynamış, topun önüne kendini atmış, tekmeye kafa sokarak oynamıştır. Biri takımla oynamış, diğerleri takım olarak oynamıştır yani... Orkun bile "ne gerek var yabancı bir kaleciye" şeklinde oynamıştır. Maç öncesinde tahmin bile edilemeyen bir sonucu başarmıştır. Ama nereden baktığınıza bağlı olarak sorgulanması gerekenleri de göz ardı etmeyelim isteyenlerdenim. F.Bahçe'yi kilitlemek bir taktik başarısı olduğu kadar sahadaki "11 Metin Oktay" ruhu taşıyan gencin özverili başarısıdır. Gurur meselesi olarak oynanan bir derbi çıkmıştır ortaya... Kadıköy'de yenilmedikleri gibi ezilmemişler, hatta zaman zaman ürkütmüşlerdir rakiplerini. Korku ile cesaret doğru biçimde harmanlanmıştır. Yapılan taktik hata ile üzerine davet ettiği rakibine karşı bile "doğru ve özverili mücadele" maçı vermeye yetmemiştir. Şimdi iki Ali Sami Yen maçı vardır G.Saray'ın F.Bahçe'ye karşı. İkisi de Kadıköy'den zordur. Takıma eklenecek isimler ise "11 Metin Oktay" ruhunu ne kadar yansıtır, rakibinin "aşağılayıcı" tavrını ne kadar algılar da isyan eder? G.Saray'ın yeni soru işareti budur artık... >> Derbi için özlü sözler Hiç kimse senin gözyaşlarını hak edemez. Onları gerçekten hak eden seni asla ağlatmayacak olandır. (GS taraftarı için) Gerçek dost elini tuttuğunda kalbine dokunandır. (Sabri için) Bir şeyi özlemenin en berbat yolu, çok yakınında durduğu halde onu asla elde edemeyeceğini bilmendir. (Bir Kadıköy galibiyeti için) Bu dünyada sadece bir insansın. Ama istersen; bir insan için bir dünya olabilirsin. (Kalli'ye Sabri için) Bir sona geldiğin için ağlama, oraya kadar gelebildiğin için şükret... (GS Futbol Takımı için) Akıllı insanlar aptallardan, bir aptalın akıllılardan öğrendiğinden çok daha fazlasını öğrenir. (GS Yönetimi için) Hepiniz tek kanatlı meleklersiniz. Sadece birbirinize tutunarak uçabilirsiniz. (11 Metin için) Ölümünden sonra insanların; neden heykelinin dikilmediğini sorgulamaları yerine, neden dikildiğini anlatmalarını isterim. (Özhan Canaydın için) Başkalarının günahlarıyla aziz olunamaz. (Aziz Yıldırım için) >>Tümer delikanlısı Üst üste Tümer Metin röportajları izlemekteyim. Bu genç adamın nev-i şahsına münhasır tavrı ve jargonu önce "iter" gibi görünse de sonra bir bakıyorsunuz ki, "çekiyor" sizi kendine. Aykırılığını iticiliğiyle, hırsını nemrutluğuyla pek de güzel harmanlıyor. Hele "ben bu takımda Avrupa Şampiyonası oynarım" terminolojisine bayıldım. Bize böyle adam gerek... "Terim hoca kapıdan kovsa bacadan girerim" sözcüğü bana umut oldu. Bu düzeyde işler için "fomanın verilmesini" beklemek yerine, o formayı "gidip istemek" yolunu seçen adamlara ihtiyacımız var. Ayrıca adamın tarzı var. Öyle "önümüzdeki haftalara bakıyoruz..." ile "hocam bilir..." arasına sıkışıp kalmamış onun dünyası... Onun ekvatoru çoğumuzdan uzun, dönencesi çoğumuzdan daha geniş... Tümer "giderken anlayabildiğimiz" adamlardan... Ya da "kendini giderken anlatabilenlerden" biri... >> Lescon'un hayali Lescon adlı performans ve kamp malzemeleri üreten bir spor firmasının yetkilileri ve yönetim kurulu başkanı ile tanıştım. Aslen Gaziantepli ve tekstilin zirvesinde oturuyorlar. Daha da önemlisi üretimleri saf, katıksız, yüzde yüz yerli üretim. Kalitesi çok üstün hatta ünlü yabancı firmaların çok üstünde. Bütün hayalleri de Milli Takımı bir gün gelip tamamen yerli üretim olan Lescon ile donatmak. Şimdilik Antep, Manisa ve yakında Bursa ile başlamışlar işe. Çizeni, dikeni ve satanı da tamamen Türk... Dikkat edin Lescon'a... >> Yılın şiiri İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için konuşmaktan korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendini o sevgiye layık görmediği için. Düşünmekten sorumluluk getirdiği için, konuşmaktan eleştiri getireceği için korkuyor. Yaşlanmaktan gençliğinin kıymetini bilmediği için, unutulmaktan dünyaya bir şey vermediği için korkuyor. Veeee... Ölmekten korkuyor yaşamayı bilmediği için. POST-İT Doğduğunuz zaman siz ağladınız, dünya güldü... Öylesine yaşayın ki, Öldüğünüzde, Dünya ağlasın, siz gülün... >>S-ÖZ Kendinizi tel örgülerle değil, dostlarınızla koruyun... (Çek Atasözü) Cüneyt Çakır GS, Selçuk Dereli FB, Fırat Aydınus BJK maçı alamıyor. FB-GS derbilerini ise "derbi kadrolu" hakeme yönettiren tek ülkeyiz vesselam...