Elini kalbine koyan adam...

Bir Ali Sami Yen..Elini kalbine koymanın ötesinde, kalbini eline alıp ortaya koyan adam.Eski Türkçe 'gayın-sin' harflerinden bu felsefeyi doğurtan adam.

Bir Metin Oktay.

Elini kalbine koyanların abidesi. Hayatını ilkelere arz eden adamların dibi.

Bir de Fatih Terim..

Elini kalbine koyup and içebilen, profesyonelliği bir kenara bırakabilecek kadar Galatasaraylı olabilen son adam..

Üçünden ikisi sokaktan gelme...

Sadece biri ve ilki 'liseli'..

Ali Sami Yen 'yabancı takımları yenmek' hedefini koyarak bir 'yaşam biçimi' başlattı Sultani'de..

Metin Oktay, Moskova dönüşü havaalanında ilk eşi Oya Sarı hanımın kendisi adına 100 bin TL'ye anlaştığını duyunca 'beni Galatasaray'dan kimse koparamaz' dedi ve evliliğini yaktı.

Hayatında bir kez oyundan atıldı, neden olan Yılmaz Şen maç sonrası rakip soyunma odasına gelerek mahcubiyetini dile getirdi ve özür diledi..

Hep Fatih Terim'i getireceğim diyenler seçim kazandı ve sonra onunla 'şiddetli geçimsizlik' yaşadı... O arada camia hep tarihi başarılar yaşadı onun sayesinde, kimsenin bir daha elde edemeyeceği yerlere ulaştı ama hep 'aşırı kıskançlık' boşanma sebebi oldu..

YOĞURDUNUZU NASIL ALIRSINIZ?..

Kimi ayran eder onu...

Kimi kaşıklar...

Kimi de yemeğinin üstüne serer..

Fatih Terim'e evlilik teklif ettiğinizde onun yoğurdu nasıl yiyen bir yiğit olduğunu biliyordunuz...

Şimdi 'ama üstüne döküyordu' diyemezsiniz...

Arkasından 'kumpas' kurulabilecek son adamı seçtiniz ve siz 'lise' ilkeleri ile donatılmış iken, lise dışından biri size bir kez daha 'ilke' dersleri verdi..

Helalsiz haklarınızla baş başa kaldınız..

Bir gün gelecek, sizler 'neydi o basın sözcüsünün adı yaa' diye hatırlanacaksınız ama Fatih Terim adı kütüğe çakılmış plaket gibi duracak orada. 

O stat sizden kısa bir süre sonra hesap soracak..

Siz gidene kadar dondurduğum Galatasaraylılığımla uzak duracağım sizlerden artık, ama bir türlü adamlığı donduramadığım için Fatih Terim'in yanında yer almaya devam edeceğim.

Bir liseli olarak üstelik..

Unutmayın ki;

'Rüzgar esiyorsa kuvvetlice

Bırak söğüt düşünsün.

Koca çınara ise

Zaten bir şey olmaz..'