Bu kadar büyük bir maçı kaldıramayacak bir kadroyu sahaya süren Gerets, herhalde Daum rica etseydi bu kadarını yapabilirdi. İki genç oyuncu ve ayların maç eksiği ile oynayan bir ön libero... Bunun adı Kadıköy'de F.Bahçe'ye boynunu uzatmaktır. Eh F.Bahçe de satır elinde geziyor zaten, doğrayıverdi. İyi oynamazken ilk golü bulan F.Bahçe, biraz iyi oynamaya başlayıp, ikinci golü de bulunca G.Saray'ın işini bitirdi. Daha doğrusunu söylemek gerekirse sarı-kırmızılıların bir haftalık hayalini bitirdi ve "defterini dürüverdi." 2-0'dan sonra iyi oyun ve arkada araziler bırakan G.Saray, daha ilk devrede 5'lik olabilirdi. Maçın hakemi Cüneyt Çakır da 0-0'ken Hakan'ın itilişini tabii ki göremezdi. Aslında 2-0 önde oynayan F.Bahçe'nin Alex'e yapılan penaltı verebilecek pozisyondaki avantajını vermeyerek "Kadıköy'de F.Bahçe'nin penaltısını vermemiş" hakem olarak tarihte yerini aldı. Oysa 2-0'dan sonra Hakan'ınkini yakalasa çalacak, 0-0'ken Alex'inkini yakalasa onu da çalacak. İkinci yarıda Saidou'yu ucuz bir kartla oyun dışında bırakınca maçın hakemi kendi işini bırakırken G.Saray'ı da bitirdi. Ancak şunu da tescil edelim ki G.Saray, sahaya çıkardığı kadroyla ve hangi strateji ile oynadığı belli olmayan oyun planıyla zaten bitikti. Eric Gerets'in bütün teknik adamlık ilkelerini baştan sona yerle bir ettiği maçta öyle sanıyorum ki işi bitmiştir. O ve teknik kadrosu böyle bir olayın mimarı olarak tası tarağı toplamalıdır. Geri kalan her şeyi doğru yapan F.Bahçe ise bir hafta önceden ders aldığını kanıtlamış, G.Saray ise bunca seneden hiçbir ders almadığını göstermiştir.