Bisiklet sporu mademki gündemde, başlığı da oradan alıntılamak şart oldu bana...Daha başladığında bitti gibi bir maç başladı.
İki ayaklı maçların en önemli silahını ateşleyen Sergen Yalçın, erken bulduğu golle toplam hesabın kesileceği 180. dakika için çok önemli bir avantajı cebine koymuştu...
Sonrası baskı...
Geç ısınan bir takımın kupa finali hayallerini besleyen bir çaba...
Hatta gol sonrası kaleci Ertuğrul ile Galatasaray oyuncuları arasında oynanan bir maça da dönmedi değil, çünkü o bölümde Sivasspor'un tek stratejisi topu 'en uzağa' atmaktan ibaretti...
Bu da beklenen golü getirdi. Hem de Sabri'den, hem de sol ayağıyla, hem de uzaktan ve köşeye...
Tarihi bir andı anlayacağınız...
Ardından 'bir ameliyat harikası' olan Melo bu kadar negatif oyunun İstanbul'da Galatasaray'a yetmeyeceğini söyledi. Bunu bana söyleten de ilk yarıda kazanılan korner sayısındaki açık farktır...
İkinci yarı yine 'agresif çıkış operasyonları' düzenleyen Sivasspor'u bu devre başında gol yemeden karşılamayı başaran ev sahibi takım, tekrar 180 dakikadan üstün çıkmanın hayallerini kurmaya başladı...
Hayaller de bir duran topta yapılan 'mini konferans' sonucu gecenin iştahlı adamı Sneijder'in doksana astığı bir topla gerçeğe dönüştü...
Sonra da 'gecenin kahramanı' Sabri; başladığı işi bitirdi ve meseleyi birinci rauntta 'halletmiş' oldu...
Özetle; dün geceki Galatasaray'ın hakkından tüm 'sakarlıklarına' rağmen, gelmek pek mümkün değildi...
MAÇIN ADAMI
Sabri.. O ne goldü öyle... Başlayan ve bitiren adamdı...
KIRILMA ANI
Sabri'nin golü rakibin inancını elinden aldı...