Etekteki taşları dökelim

Maç öncesi bir barda toplanıp maç taktiğini belirlediler ve tribünlerde davullar ‘Tumpf... Tumpf’ yaparken tribünlerde de ‘Hugh... Hugh...’ çektiler…
Ya biz?
Sözleşmesi ne kadar, Arda Beyaz TV’ye ne demiş ile hazırlandık…
Fark bundan ibarettir…
Neresinden tutsanız elimizde kalan bir Milli Takım hazırlık dönemi ve maç öncelerindeki ‘yüksek gerilim hattı’; dün gecenin en önemli nedenidir.
İklim şartları, fizik gücü farkı ne derseniz deyin tek avantajımız uzun taçlar atan sağ beklerinin cezalı olmasından başka bir avantajımız yok gibiydi...
Milli Takım’la yatıp kalkanların, onlarca yorumcunun hepsini taca çıkaran Fatih Terim yine yapacağını yaptı ve kimsenin isabet sağlayamadığı bir on bir sürdü sahaya... 
Maçın başında rakibin hazırlık paslarının sayısını çoğaltmayı ve geride zaman geçirme sürelerini uzatmayı başardık. 
Tek mutları duran ve yan toplar oldu...
İyiyken takımı için ve aynı zamanda kart görmek için çabalayan Volkan Şen’in kartı görmesinin ardından hiç de hak etmediğimiz o golü yedik. Ozan sakatlanınca Tolga oyuna girer ve o anda da kimyamızı darmadağınık eden Volkan kaynaklı bir gol daha yeriz...
Ne diyeyim sana ben Volkan Şen! Bütün hakemleri dövmek sana mı kaldı?..
Çökerttin doğru işler yapan takımı o anda. Bedeli anında gelen iki gol oldu...
Fizik üstünlüklerinden başka bir etiket bulamadığımız adamlar bizi katladı, bacak arası yaptı da golü öyle buldu...
Zaten karşımıza on bir tane ‘SON’ ile biten bir takım koyanlara karşı bizim sergileyeceğimiz oyun ve duruş da kaçınılmaz bir ‘SON’ olurdu; öyle de oldu…
Artık önümüzdeki sürpriz kadrolara bakacağız...

Terim yine yaptı yapacağını ve kimsenin tahmin edemeyeceği bir takımı sürdü sahaya. Artık önümüzdeki sürpriz kadrolara bakacağız… 

MAÇIN ADAMI

Volkan Şen... 

Takımın kimyasını bozan içimizdeki İzlandalı!..