F.Bahçe duman oldu

Dün gece, dumanın bıraktığı bir kara leke gibi F.Bahçe'nin yakışıklılığını bozdu. Kayserispor ise son derece olgun ve bilinçli hazırlandığı belli olan bir karşılaşmayı sakin, sabırlı ve tedbirli oyunuyla alıp götürmesini bildi. Aykut ve Şota hocalar, "sağlamcı" oyunu tercih ettiler bir saat boyunca. Zaten 1 saatin sonunda maç "atan alır" maçına dönüştü. Üstelik, rakip defans bloğunun önünde topla en fazla haşır neşir olan oyuncu Moritz'dir; o da yoktu. Uzun süre hep göbekten geldi Kayserispor. Buna karşılık iki bekini daha olumlu biçimde hücum aksiyonlarına gönderen F.Bahçe'nin ortaya atılan yan toplarda hep eksik ve mahkûm kaldığını gördük. Pres hiç yoktu. İki takım da oyunu kendi sahasının70 metresinde oynadı. Bu da, haftayı yıpranarak geçiren F.Bahçe'nin bazı oyuncularının son bölümde sıkıntı çekeceği anlamına geldi ve öyle de oldu. Zaten F.Bahçe yalandan hücum ediyordu. F.Bahçe hücumları Senegalli Niang'ın Senegalli Souleymanou ile hasret gidermesinden öteye geçemedi. Çok koşmadan kazanılmıyor... F.Bahçe çok koşmadığı gibi hep istediği şu yabancı meselesine daha çok takılacağa benziyor. O kadar yabancınız var, ikisini getiremiyorsunuz ve üstelik oyunda taktik hamle yerine bir yabancı çıkarıp ancak onun yerine bir yabancı sokabiliyorsunuz. Yani sarı-lacivertliler kendi kazdığı kuyuya düşüyor gibi. Dün gece zamanında çok karşılıklı oynamış olan Aykut ve Şota'nın maçıydı. Ama Aykut salmıştı çayıra, Şota ise kafasında oynayıp kazanmıştı maçı. Fenerliler üzülmesin ve unutmasın duman lekesi yıkanınca çıkanlardandır.