Fena halde geliyorlar

A -
A +

En başta şunu söylemeliyim ki, takım Rijkaard'ın 4-3-3 felsefesine beklenenden çok daha erken karşılık veriyor gibi. Takım henüz yüzde 60'larda, 4-3-3'ün aort damarı olan "ortadaki efektif pas trafiği" ise yüzde 50'lerde bile değil. Ama bu bile orta karar takımlara yetmeye başladı. G.Saray belli ki Türkiye'yi aşacak birşeyler kovalıyor. Dün gecenin ikinci yarısında o pas trafiği ve finali tabelaya yazılan pozisyonlar öyle bir hal aldı ki, İsrail takımının canı sıkılmasın diye oyuna ikinci bir top gerekiyordu. İkinci yarıda 4-3-3 oldu Çamlıbel'in Han Duvarları... Ayrıca Aydın'ı değil Kewell'ı alıp Keita'ya siftah yaptırmak ve sonra Aydın'ı Barış'la değiştirmek bir hocalık dehasıdır. Bunlar maçın dışında şeyler. Maç ise G.Saray'ın oyuncu kalitesi yükseldikçe oyununun da yükseldiğini göstermesi ve bir deplasman şaheseri olması nedeniyle onur ve gurur verici bir galibiyettir. G.Saray "fena halde" geliyor. Rakibin kalecisinin üzerine atılan her yan topun bir penaltı pozisyonu kadar etkili olduğu gerçeğini yani maçın kolay olduğu gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Ancak Tobol'un bunlardan daha iyi olduğunu ve G.Saray'ın da ilk turdan çok çok daha iyi olduğunu kabul etmeliyiz. Sarı-kırmızılılarda medya ne kadar "Arda forvet arkası istemiyor" dese de, Kaptan Arda'nın bu bölgede Lincoln'ün bir yılda yaptığı asisti bir tek maça sığdırdığını da göz ardı edemeyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.