Fena halde "üst" oldu

A -
A +

G.Saray yabancı konusu ile en az sıkıntısı olan takım. Ha 6+2 olmuş, ha 6+1... Nasılsa oynatacak yabancısı yok. Olanları burada değil, burada olanlar ise yabancı değil. Denklemine akıl ermez G.Saray, Yılmaz Vural'ın, büyük maç kazanmak sevdası ile oluşan itici gücüne üstünlük sağlayacak mı?.. Ben bu soruya cevap ararken başlama vuruşuyla birlikte Manisaspor'un iki yakasına yapışan bir G.Saray gördüm sahada. Üstelik hepsi Türk idi!.. Tıpkı Kadıköy'deki derbi gibiydiler ve aynısından başladılar oyuna. Daha dakika altı iken atmaktan çok attırmaya aşık Hakan göğsünde Barış için öldürdü topu. O da Martinez'in gözünü çıkardı. Taraftarı ve oyuncu gurubuyla "havaya girdiği" topu ısırmasından anlaşılıyor artık G.Saray'ın. Dün gece ilk defa bu kadar güzel "takım halinde gelmeler ve gitmeler" yaşattılar bize. Ardından Barış indirdi Hakan amcasına, o da Martinez'in diğer gözünü çıkardı. Maçın daha dörtte birinde Manisaspor kalesi kör kalmıştı. Oysa kötü oynamıyorlardı ama 1 vites yavaş ve 1 beden ufaktılar rakiplerinden. Penaltıyı Servet'ten istedi seyirci. Arda, Servet'i davet etti ama disiplin, Alman disiplini ya!.. I-ıııh dedi kulübe ve oldu mu size 3, ve de erkenden... Sonra takım biraz eğlenirken taraftar da başka işlere daldı ve devre Serkan'ın atamadığı dördüncü gol girişimiyle bitti. İlk yarının tek ayıbı, Bünyamin Gezer'in Hakan'a gösterdiği sarı karttı ve hiç yakışmadı kendisine. Nitekim Hakan ikinci yarının başında cevabı dördüncü golle verdi ama Arda ve Ümit golün doğumunda olağanüstüydüler. Sonra Selçuk ve sol ayağından gecenin golünü izliyoruz. Cevabı hemen geliyor. Manisa'yı asla boş geçmeyen Ümit Karan beşliyor maçı. Gol yazmaktan maçın analizini yapamıyorum. Ardından Selçuk bir daha yazıyor çatala adını. Burak'la maç 3-5 gole ulaşıyor. Sanki halı sahadayız. Maçın sıkışma sebebini Barış ve Mehmet'in yavaşlamasına yoruyorum. 4-5 olsa, sonra her şey olacak gibi... Geceyi ışıldatan ise altın kafa Hakan oluyor ve bitiriyor maçı... Söyleyebileceğim son şey, son yarım saatte Lincoln'ü alan G.Saray'ın, federasyonun giderayak yaptığı kıyağa inat 10+1'e dönüyor ve nihayet bir "yabancı" oynatabildiğidir!.. Haklarını en fazla 3 Türk'e kullananlara, 6+5 Türk oyuncuyla karşılık veren G.Saray iyi bir yerlere doğru koşuyor. Bu arada Yılmaz Hoca'da hiç üzülmesin çünkü yenilmemeye çalışan bir takımı değil, oynamaya çalışan bir takımı olduğu için yenildi. >> BENİM YILDIZIM Servet'i bu kez boş geçiyorum Kazım'a inat ve de biraz insaf diyerek Türkiye'nin "insafı" en çok hak eden adamı Hakan Şükür'ü yıldızların da ötesine taşıyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.