Futbol "sistem" işidir...

A -
A +
Bir küçük "çıkış" dağıtıverdi hakem camiasını. Bu kadar açık, bu kadar net bir dağılma görülünce, diğerlerinin de "çıkış" yapması ne kadar doğal ise, hakem camiasının diğer "çıkış" gösterenlere çok sert tepkiler vermesi de o kadar doğallık dışıdır. Siz biri için birçoğunun canını yakabileceksiniz, sonra canı yananlar konuşunca birine yapamadığınızı yapmaya kalkacaksınız. Yok yaa... Hani şu son günlerin modasıyla, Ahmet Çakar hocamızın tarzıyla iki eli iki omuz üstüne kaldırıp parmak uçlarıyla "kastanyet" işareti yaparak "tırnak içinde" diye son günlerde başlayan bir moda olarak, ben de "tırnak içine" koyuyorum "sistem" kelimesini. Koy elinle işaret ederek "tırnak içine" ve söyle söyleyebildiğini... Ben de öyle yapıyorum... Şuradan başlayalım... Bu ülkede son yıllarda iki Avrupa finali oynandı. Biri Olimpiyat Stadı'nda Liverpool-Milan Şampiyonlar Ligi finali, ikincisi Kadıköy'de son UEFA Kupası finali. Werder Bremen ile Shakhtar Donetsk arasında. İlkini 2,5 milyar insana sattılar ve seyrettirdiler. Yatırım yapan Nike, Mastercard, Mac Donald's gibi firmalar yatırımlarının karşılığını aldılar. İkincisini ise 450 milyon kişiye ancak pazarlayabildiler. Gri bir finaldi. Sıradandı. Buradan Galatasaray'ın Atletico Madrid'i elemesi, Fenerbahçe'nin Lille'i elemesi, bir İspanyol ve bir Fransız'ı bir Türk takımının elemesi demektir ki; bu UEFA'nın hiç işine gelmemektedir. Fenerbahçe-CSKA veya Galatasaray-Ventspils finali bu kupaların statüsünü bile değiştirtebilir bir sonraki yıl... Onlar, içinde Liverpool, Bayern Münih, Milan, Juventus, Chelsea, Aletico Madrid, olan finalleri hayal ederler. Real ve Barcelona işin içinde değilse "tadı" da kaçar, "para" da... Buna göre "ince ayar" verilir ve "kurgu" başlar... Gelelim bize... Durum hiç de farklı değildir... Lideri Kayserispor, ikincisi Bursaspor olan bir ligin değeri 600 milyon euro eder mi?.. Kayserispor'un ön elemesiz Şampiyonlar Ligi'ne gitmesi, Bursaspor'un ise tek ön elemeyle Şampiyonlar Ligi'ne gidiyor olması "sistemi" çıldırtmaz mı?.. Bu nedenle "sesi en çok çıkan" ve en fazla "para-sponsor-tesis-güç" sahibinin en önde olması gerekir. Bu kurgudur ki; sarı gösteremeyecek kadar "kasıtsız" bulunan bir el temasını "elle atıldı" diyecek kadar sisteme uydurur. "Çizgiyi geçmiştir" orta çizgiye yakın bir yerden kararlaştırılabilir Kayseri'de, ama "çizgiyi geçmemiştir" kararı verilebilir iki hakem de doğru yerdeyken Ankaragücü maçında... Sistemin emrettiği kurgu uygulanmaktadır... Trabzon'da "sistemin kurgusunu bozma" ihtimali olan en ufak bir "hakem yorum hatası" bulun bana en çok sesi çıkanın aleyhine, ondan sonra fikrimi geri alayım. Bunu dile getirene kızarlar, yazanı engellemeye kalkışırlar, ama kendilerini dövmekten beter edene çıtları çıkmaz. Şu andaki puan cetveli naklen yayın ihalesine de uygundur, Kulüpler Birliğinin menfaatlerine de, en çok sesi çıkanın gururuna da. İşte bu nedenle Keita'nın dizine saldırı düzenleyen "kick boks" görüntüsü servise konmaz, işte bu nedenle Sedat Ağçay'ın Mehmet Eren'e uçan tekmesi de servise konmaz... Semih'in elle kucaklaması gole gidebilir ama Arda'nın eline çarpan top gole gitmemelidir. Gerektiğinde skorboard '45 bile yazmadan '44.50'lerde filan düdük çalınabilir. Sistemin emirleri uygulanmaktadır çünkü... S-ÖZ "Baba kızına taht kurmuş, ama baht kuramamış..." Bir sistem atasözü Bu iş çıkan sese bağlıdır Ülke bölünmüştür... "Sesi en çok ve gür çıkanlar" ile "sesi çıkmayanlar" arasında. Bir de sesi "bir bölgede" ve "kapalı devre" çıkanlar vardır ki, onlar kendileri söyler, kendileri dinler. "Sistem" onlardan rahatsız olmaz, güler geçer. Ses çıkardığında "ülkenin dengesini bozanlar" mahallenin ağır ağabeyleridir. Teşkilatı silkeler onlar. Onların sesi çıkmadığında mahallede huzur vardır. POST-İT Urfa Arena hayata geçti Şanlıurfa kenti bir futbol kenti oldu bile. Şehirdeki müthiş sinerji, olağanüstü bir stat, harekete geçen bütün dinamikler Güneydoğu'ya "tek taş pırlanta" taktı bile. Urfa diye bir yer vardı uzakta... Ama artık sistemin tam göbeğinde... >> Tek meşgalesi futbol takımları olan Siirt şehri, tek bir antrenman bile izleyemeden Siirtspor'u desteklesin isteniyor. Takım İstanbul'da çalışıp, maçlara gidiyor Siirt'e sadece. Bu bir dramdır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.