Futbolda koalisyon olamıyor

A -
A +
Transferin tozuna dumanına kurban gidiyor ama esas tartışılması gereken bir konu da sessizce büyüyor. O da Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlık Seçimi. Demirören-Ulusoy ve Yarsuvat...
Moda ya...Ortaklıklar ve koalisyon formülleri tartışıyoruz ya...Futbol Federasyonu Başkanlığı ise kesinlikle 'tek adam' seçimine mahkûm...
Eski başkan; tüm çarpık ve başarısız hamlelerine ve uygulamalarına karşılık, Kulüpler Birliği'nin önüne koyduğu ve asla yakalayamayacağı havuca güvenip delegelerin yarısına göz dikmiş durumda...
Bunu organize eden de Göksel Gümüşdağ...
Kulüplere biraz daha pay vadederek ama bunu resmiyete değil temenni boyutlarına dökerek; deyim yerindeyse 'uzaktan koklatarak' dengeyi lehine çevirmeye çalışan bir başkanımız var ve bu yoldan başkan kalmayı umut ediyor...
Avanta vadediyor sözün özü...
Proje değil, planlama hiç değil sadece biraz daha para vadederek kulüplerin açgözlülüğüne ve doymaz hırsına hitap ederek oradan kemendi atıyor boyunlarına...
Ya diğerleri... 
Haluk Ulusoy kulisçilikte 10 basar Demirören'e...
O da kendini dışarı atan 4-5 kulübe daha da katılanlar olabileceğine güveniyor ve üstüne alt liglerle diğer oluşumların delege sayısının kendisine vereceği desteği umuyor ve bekliyor...
Engeli onu Galatasaraylı kabul edenlerdir...
Ama bir aday düşününki; Beşiktaş'ın başkanlığından gelip TFF başkanı olabiliyor...
Bir aday daha düşününki; daha bir ay geçmedi üstünden bir takımın başkanı olarak kupa kaldırıyordu...
Haluk Ulusoy bu iki adaydan; en azından bu denklem içinde en kabul edilebilir olanıdır...
Üstelik Yarsuvat'ın bir proje ve bir planlama üretecek zamanı da olmadan kendini bu yolun başında bulduğunu da unutmayalım...
Aralarında 'en deneyimli' olanı seçelim diyecek olduğumuzda da ibre Ulusoy'a doğru kayıyor...
Ammaaa...
Delegelerin en iyiyi değil, en fazla menfaat sağlayanı ve işaret edileni seçeceğini de çok iyi biliyorum...
POST-İT
Üç takımda hocalarını 1.5-2 milyon avro arasına oturttu...
Üçünün de transferlerini bu kez yöneticileri değil; belki yöneticileri ama hocaların isteği doğrultusunda yapıyor...
Yarış amansız olacak gibi...
S-ÖZ
Ey hakikat;
Sen ki bana el âlemden yakınsın
Niçin seni soysunlar da eller sorguç takınsın
Doğru bir söz söyleyeyim her mecliste okunsun
Zülfü yâre dokunurmuş, dokunursa dokunsun
Al kaşağıyı gir ahıra yarası olan gocunsun...
                (Lâ Edrî)
Hocasına danışmadan Volkan'ı göndereceğini söylemek ve hocasından önce bir santrforu alıp takıma koymak yine de bir eski alışkanlığın nüksedeceğinin belirtileri değildir umarım...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.