Bu maçın analizini teknik adamların maça etkisiyle bakmak istiyorum. Konuk takım topun arkasına geçmekte pek mahir, Selçuk, Tolga ve Sniejder’i ikili sıkıştırmalarda da pek hünerli. Eğer altıncı dakikadaki o süper ötesi gol olmasıydı maç kilitlenmiş olarak ve beraberliğe pek yakışacak bir şekilde tamamlanabilirdi.
Galatasaray, standartlarının üzerinde iyi bir takım dayanışması ve ilk defa bu kadar hızlı düşünüp hızlı uygulayan bir takım görünümündeydi. O tadından yenmez, efsane olacak, yapılan orta havada süzülürken hazırlık, zamanla ve vuruş tekniğinin kitabının yazıldığı golden sonraki Galatasaray durdu ve Ç.Rizespor sahaya egemen oldu. Oyunda uzun bir süre formasını havalandıran Yasin dolaşırken, rakip kaleye diklemesine giden, şut deneyen ve rakibi en fazla meşgul eden adamı Bruma oldu.
Gelelim kulübelere…
1-0 yenik ama rakip sahada önce Ahmet’i arkadan Recep Niyaz’ı oyuna atarak puan hamleleri yapan Hikmet Karaman’a karşılık, Riekerink Yasin’e tahammül etti ve bana göre bir hayli de geç kaldığı bir Sinan Gümüş hamlesi yaptı. Belli ki, Sneijder ve Selçuk’u elleyemeyecekti ama dün gece ikisi de kötü değildi. Hatta söylendiği gibi aralarında bir husumet ve geçimsizlik olduğunu da hiç hissettirmediler bana.
Bu maç tek gole mahkûm olduysa bu Galatasaray’ın kademeli savunmaları açmakta pek mahir olamadığının bir göstergesidir. Rakip kaleye doğru dürüst bir şut bile isabet ettiremeden 3 puanı cebine koyuverdi.
Tolga Ciğerci’nin gelişiyle birlikte Sneijder ve Selçuk’un bir hayli rahatladığını ve Galatasaray’ın artık geçen seneki kadar kolay gol yemediğini ve hatta Muslera’yı maçın adamı yapmaktan kurtulmaya başladığını söyleyebilirim.
Klasik ve klişe sözcüğü artık ben de kullanabilirim: “Eren varsa derdinyok!..”
MAÇIN ADAMI: Eren Derdiyok
İki muhteşem golle Burak’ı tarihin tozlu sayfalarına gömdü…