'Gelecek' geldi bile...

A -
A +

Ünal Aysal başkan olur ve kaosu göğüsler kocaman bir beyefendililik ve sapına kadar Galatasaraylılık ile. Adnan Öztürk ve Ali Dürüst geleceğe hazırlanır. Faruk Süren, Semih Haznedaroğlu desteğini verir. Hayri Kozak ile Doğan Hasol iter arkadan. İnan Kıraç kurgulamıştır bunu ve bu pırıl pırıl bir gelecektir Galatasaray için... Fatura kabarık çıktı, hesap ağır oldu... O beklenen sona, son ana 1 hafta kala İnan Kıraç gösterdi yolu. Ama ona "ağır ağabeylerden biri" diyerek kulak asmadılar... O beklenen sona 1 saat kala Hayri Kozak gibi bir isim "yalvardı" adeta Polat'a. "Seçime git, aday ol" dedi öbür kulaktan çıktı sözler... O beklenen sona yarım saat kala Doğan Hasol uyardı "yarım saat kendi aranızda toplanın ve bir karar alın" diye. Ciddiye bile almayıp inatlaşmayı tercih ettiler... O beklenen sona 10 dakika kala Semih Haznedaroğlu, Polat'ın ayağına kadar bizzat giderek "kongre kararı al, devam edebilirsin o zaman" dedi. Gülüp geçtiler. O beklenen sona 4 dakika vardı ve Adnan Öztürk kaş ve gözleriyle uyardı ve işaret etti Sayın Başkana. "Direnme, gidişat kötü" demek istedi. Bunu ben gördüm ama Polat görmezden geldi. Ne zaman ki salon artık unutulmuş olan ve Galatasaray'ı Galatasaray yapan o muhteşem haykırışı döktü dilinden. Ne zaman haykırdılar "RE RE RE... RA RA RA..." diye; işte o an geldi beklenen son... Kabulü için çok uğraştığı kendi tüzüğüyle devirdi başkanını... Veee... O beklenen son beklendiği gibi geldi... O "son" geldiğinde Polat da oradaydı maalesef... İyi ki, lise bitmemiş Bu olanlar neyin bedelidir biliyor musunuz?.. Turgay Kıran için "süslü" demenin bedelidir bu... İnan Kıraç için "ağır ağabeylerden biri" demenin de bedelidir bu... "Liseyi yok etmek" istemenin bedelidir bu... Ali Sami Yen'i unutmanın bedelidir bu... İrfan yuvasının televizyonu bu mu olmalıdır diye düşünenlere kulak vermemenin bedelidir bu... Hıncal Uluç Ağabeyin üç gün önceki başlığı olan "lise bitti" yazısının tersinin hâlâ daha geçerli olduğunun bedelidir bu. Mahkemeye gidecek kadar gözü dönmüş olmanın bedelidir bu... Siyaseti içeri sokup "siyaseti içeri soktular" diye üste çıkmayı denemenin sonudur bu... Geçmişiyle şımartılmayı en çok hak eden camianın içine düşürüldüğü duruma isyanının bedelidir bu... İnternet ortamında içini dökmek isteyen gücün sessizliğini, korku olarak algılayan çağımızın hastalığını yaşamayı sürdürmenin bedelidir bu... Kırık kolu yenin dışında tutup etrafa incinmenin bedelidir bu... O yen ki; bütün yaraları sarıp sarmalayacak bir üç harftir ve bir soyadıdır. YEN diye yazılır... Camiayı zamandan başka hiçbir şey kazanamayacağı mahkemelere sürüklemenin bedelini ise ben bile tahmin edemem. Onun sonu ise çok daha beter olabilir... POST-İT Ben 8 haftalığına muradıma erdim. Gerçek bir Galatasaraylı, gerçek Galatasaraylılarla birlikte futbolu ele aldı. Sadece Bülent Ünder için bile maça gidilebilir artık... Keşke gelecek yılın modelinin temelleri de bu "su basmanı" üzerine atılsa... Polat yönetimi bir doğru yaptı sonunda, o da son doğrusu oldu... Oyundan korkuyoruz Bizi öyle bir hale getirdiler ki, bize bahşedilmiş en cazip oyuncak olan futbol oyunundan korkuyoruz ve sürekli geriliyoruz. Gerildiğimiz için de geriliyoruz... Yani gerginlikten dolayı ilerleyemiyoruz demek istiyorum. Futbol yöneticisinden, terörize edilmiş futbol yöneticisinden, sahadaki kaos futbolundan, bütün bunları gergin bir biçimde ve daha çok kavgaları anlatan spor yayıncılığından dolayı geriliyoruz. Yazmaktan korkuyoruz, ya amirimizi ararlarsa diye... Konuşmaktan korkuyoruz ya yayınımı keserlerse diye... Ortadan, suya sabuna dokunmadan veya yönetimin indirdiği zarflarla göbeğimizden bağlanarak gazetecilik yapmaya çalışıyoruz. Genel futbol alemini geriyoruz... Gerilimden besleniyoruz... Siz hiç, oyun oynamaktan korkan birini düşündünüz mü?.. Ya da "niye oyun oynanır" sorusunun cevabı "eğlenmek için" olmamalı mı?.. Ama biz bu oyundan korkuyoruz... Korkunç eğleniyoruz da diyebilirim... S-ÖZ Tam kongrelik bir atasözü "Gafile kelam, nafile kelam..." Hagi hoca gitti, Bülent hoca geldi. Durum şudur: "Sonunda Hagi'nin hocası" gelmiş olmadı mı? Yalan mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.