Gemi azıya almak

Kadroları elime aldım ve Saidou'nun maç eksiğiyle Önder - Anelka tercihi arasında bin benzerlik kurdum. Volkan kart riski sebebiyle mi esirgenmişti, yoksa Gerets hayalindeki ön liberoyu mu arıyordu? Saidou'nun 12 dakikada 4 pas hatası ve 2 top kaybıyla başladı maç, bas bas bağırarak "diziliş, kadro ve mantalite hatası var" diye... Yanlara gidemeden sıkıştırdılar oyunu ve asla sakin olamadılar. 20 dakika bekledikleri gol, Necati'ye denk geldi. Yani gol vuruşunu en az bilene. Tempo tavan yaparken bu kaçırılanla Hasan Şaş, İliç'e istese de kaçıramayacağı bir asist sundu ve İliç'i topla birlikte içeri soktu. O sırada bir penaltı da kaynadı gitti. Sonrası arkayı açan Rizespor'a "Cruise Controle" olmadan düzensiz saldırılarla geçmeye başladı. İkinci yarıya golle başlayan G.Saray bir ara düğümü çözdü, stresi attı ve gelecek haftanın idmanına başladı. Bir yandan da sakatlık ve kart korkusu havada duruyordu. Buna rağmen takım kendini dizginleyemedi ve yanlardan gelmeye başlayınca bir ara dakikada bir pozisyon ortalama ile oynadı. Sanki Rizespor kalesi yokuşun alt tarafında imiş gibiydi. Bir ara Okan'ın golü soğuk duş yaptırdı. Maç da kendine geldi. Necati o aralarda hâlâ "Kuvvetli vurursam 2 gol yazarlar belki" denklemine cevap arıyordu. Benim bulduğum cevap ise Güvenç Kurtar'ın takımını Eric Gerets'ten daha iyi hazırladığı şeklindeydi bu maça. Kurtar takımını iyi hazırlamış, G.Saraylı futbolcular ise kendilerini... İki tarafın kendi kalelerine attığı gol, sıradan bir maçı unutulmaz listesine sokmaktan daha fazlasına yaramadı. Ancak bu hırs geçerli olabilir ama bu oyun plânı Kadıköy'de asla geçerli olamaz.