Gömlek meselesi

A -
A +

Önce bir maça bakalım sonra Galatasaray'a bakarız. Bu maç öyle 4-3-3 falan oynanacak, ya da orta alanda çok pas yapılacak bir maç değildi. Çünkü maç, maç değildi. Siz 2-3 pası denk getirmeye çalıştığınız anda 11 kişi topun arkasına geçen bir takım var karşınızda. Bunu çözmek için bir tek şey gerekirdi; "Allah ne verdiyse" taktiği. Onu da Rijkaard bilmez. *** Yoğun idman programı nedeniyle maç kondisyonu hafiften geberik olan G.Saray direkt ve topsuz oyun sıkıntısını da çözemeyince ilk yarı hayal kırıklığı oldu. G.Saray'a gelince; bu takım şahane bir blazer ceket giymiş, harika bir kravatı olan, hatta kravat iğnesi ile full aksesuar bir takım durumunda. Ama gömleği yok. Ceketi ve kravatı gömleğinin üzerine giymiş!.. Ceket Keita, kravat Baros, iğnesi Kewell, kot pantolon Arda diğerleri de kıyafeti tamamlayanlar. Beyler bu takıma bir gömlek lazım. Çünkü kendisinden 3 gömlek geride olan rakibini gömleksiz bir oyunla yenmeye çalışıyor. E tabii ki zorlanıyor. *** İkinci yarıda azıcık ustaları oyuna sokunca kocaman değişiklikler oldu oyunda. Hünerli ayaklar, kapasitesi sınırlı rakibi iyice zorladı ve sonunda sahada gole en çok yakışan adam, çünkü en çok koşan adam Mustafa Sarp'ın kafası turu getirdi. Golden sonra yine riskli savunma hataları yok değildi ama G.Saray turu cebine koymuş, 4-3-3 öğrenmeye çalışan bir takım olduğu için ve de ikinci tura hâlâ gömleksiz gireceği için sorunlarla karşılaşabilir. Servet'in kafa golünü ise Eurosport'a hediye ediyorum çünkü özetlerde bolca kullanacaklardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.