Gönderin şu Baros'u...

Bu Baros, bu takıma ayak uyduramıyor. Gönderip kurtulması lazım G.Saray'ın. Hazır ne güzel herkes kötü oynarken, o kalkıp oradan buradan goller atıyor. G.Saray'ın dün akşamki ayıbı yenilmekken daha öteye büyük bir ayıptır. Direnememek ayıbıdır. Teslim olmak ayıbıdır. Baros'un attığı gollerin bile diriltemediği takımın, nasıl atılacağı açıkça belli olan golleri ne yapıp edip yemeyi becermesinin ayıbıdır. Önde çokça bulunmayı, ön tarafta kalabalık olmayı baskı yapmak zannederek, oynamanın kısır döngüsü bir kez daha yaşanmıştır dün gece. Hareket halindeki top açıkça görülürken, o topla yapılan bir atıştan gol yiyecek kadar hiçbir ağırlığının olmaması ayıbıdır. 35-45 arasında rakibi bayıltan tempo ve topun istemediği pozisyonlar dışında G.Saray dün gece maça gelmemişti. İkinci yarı başındaki şok gol de takımı yoğun bakıma kaldırdı. Aynı golden birkaç tane yemek muazzam bir teknik heyet becerisidir bana göre. Zaten aynı pozisyonda üst üste atılan üç şutu kabul eden savunma, dün gece kendini de aşmış oldu. Gömülen bir takıma karşı şutu yok ve kontra çıkışları tek silahı olan A.Gücü'ne, her seferinde yakalanmak becerisini gösterdiler. Özellikle ikinci yarı başında maçı koparmak amacıyla öne yığıldıklarında, savunma da ortaya kadar çıkınca intihar eder gibi gol pozisyonları verdiler. Dün gece tarihi bir farkla uğurlanabilirdi Rijkaard. Dua etsin ki, dönüp de çerçeveye doğru vuran ve oraya doğru vurmadan gol olmayacağını bilen bir santrforu var. Başta da söylediğim gibi kötü oynayabilirsiniz, hatta yenilebilirsiniz, ama direnemezseniz ve teslim olursanız size söylenecek bir tek şey vardır: "Siz zaten yoktunuz..." G.Saray bir santim bile ileriye gidemez çünkü sistemi yok. Aslında var da, eğer siz buna sistem derseniz: "Siz ön tarafa atın topu, orada belki biri gol yapar..." Nitekim oraya topu atmayı beceremeyen bir takımın en önünde oynayan bir adam iki tane gol buldu, ama inanın iki golde de takımın hiçbir katkısı yoktu. Yani dün gece Baros takımla çok uyumsuz bir gece yaşadı!..