Gördünüz mü operasyonu?

Terim'in operasyon kelimesini kullanmamasına rağmen ona operasyon damgası vuranlar, gördüler mi acaba dün geceki operasyonu?.. Ben hep 'inanıyorum' demiştim. Belki bir tek ben kalmıştım ama gelin de 'yiğidin hakkını yiğide verin' G.Saray, kasım ayına sıkıştırdığı tüm olumsuzluklardan, aralık ayı ile birlikte kurtuluyor gibi. Belli ki Fatih Terim, yola Malatya - Juventus ortalaması olan bir kadro ile devam edecek. 'İhtiyarlardan' kendini bulabilenler ve 'çevreden' bulunacak bir - iki kişi ile yenilse bile 'adam gibi' yenilecek. Çekirdeği bulup toprağa gömen Terim, iki maçtır suluyor... Tohum baş vermek üzere... 'Harman' yaparak yeni bir lezzet elde etmeye çalışan G.Saray, ligin ikinci yarısına kadar karışımın doğru oranlarını bulacak ve iyi olacak. Dünkü maçta alan daraltmalar, ikili, üçlü presler, Mondragon'un olağanüstü performansı, Petre ve Sabri'nin insanüstü mücadeleleri skoru dengede tuttu. Ergün'ün 'sol ayağına emanet edilmiş ataklar' önemli bir faktördü. Çünkü, Ergün, belli ki oyunun bu tarafını çok seviyor. Top bizi, bizim kalede çok sevdi. Mondragon'un zamanlama harikaları ve refleks destanları skoru hep 'kazanabiliriz' limitinde tuttu. Nielsen gibi bir hakemin eyyamları bir penaltıyı yerken, faul kararlarında da oynamak isteyenden yana asla olmadı. Belli ki UEFA'nın 'manevi çocuğu' Juventus, yenilirse hakemden 'asla şikayet edememeli' diye bir tavsiye var. Juventus, istediği yerde, istediği zaman oynar ve onu yenecek takım hakemi de yenmelidir. Nitekim ikinci yarıda Juventus'u boğaya çeviren ve sahada 'deli danalar gibi' sağa sola koşuşturup tekme atmak aczinde bırakan G.Saray'ın aslında bir tek sorunu varmış... O da 'Ali Sami Yen'miş'...