Günde 3 öğün Xanax!...

A -
A +

Ancak doktor izniyle alınabilecek; başta kişilik bölünmesi olmak üzere, insanın beyin fonksiyonlarını yavaşlatan, her şeyi kabullenmesini sağlayan ve teslimiyeti seçtiren bir medical yardım malzemesidir bu ilaç...

İsteyin vermezler size...
Doktorun imzası gerekir...
Başta Galatasaray olmak üzere, ardından Beşiktaş ve hakkı gaspedilen "çoktan kategorize edilmiş" bir level alttakilerin reçetesiz alması gereken bir ilaçtır.
Günde 3 öğün defans çalışan ve son 15 yılını hücum çalışmakla geçirmiş bir takımın teknik direktörünün ve başkanının söylemlerine bakılınca 3 öğün morfin az gelir artık son iki yılın şampiyonuna...
Onlar şimdi sahanın çatısı ile zeminin kılcal ısıtması ve eski yönetimin önemli adamı Işın Çelebi ile İGDAŞ arasında sıkışıp kalmış durumdalar...

BİLİCKİŞİ...
Bir fotoğrafını gördüm...
Bezgin ve bitikti...
Sakalının oluşturduğu imaj, tam bir çaresizliğin sergisi gibiydi.
Arkasında yöneticileri, önünde taraftarlarını, sağında Önder Özen'i, solunda ise Fernandes'i gördüğü günden çok değil, henüz bir ay geçmiş ve şimdi yanında kimse yok...
Yalnızlık çökmüş kırlaşmış sakallarına bezenmiş...
Yıkılmış...

ELEMANCİNİ...
Dedikleri Avrupa görgüsü ama Florya yerine yakında bir otelde yaşamayı seçen sinyor, Türk hava sahasına göre düzeltmeler aldıkça kimyası da bozuluyor...
Haftada iki kez 11 değiştirmenin kararsızlığı çökmüş ama hala daha camianın alışkanlığı olan "yıkar geçerim, en azından denerim" felsefesini algılamaktan uzak..
O da başkanının "dünyanın sonu değil ya" düsturunun dümen suyunda gidiyor... 

YANALMAYAN...
"En öndeki en iyisidir" anlayışının şemsiyesi altında.
Önce üzülüyor kupada arasında 50 takım bulunan listedeki bir rakibe kendi sahasında elenmeye...
Sonra yukarıdan emir geliyor ve "zaten külfetti" diyerek kıvırtıyor açıkcası...
O zaman "Şampiyonlar Ligi yoksa UEFA Kupası da külfettir" diyesi geliyor insanın...
Elinde kalmış topu topu 20 maça güveniyor Mayıs sonuna kadar oynayacağı. Yani 10 maçı kaldı Kadıköy'de seyircisinin önüne çıkabileceği...

AKÇAYKARAÇAY...
Hoca kurtarmaya çalışıyor zevahiri...
Yönetim kaosun eşiğinde...
Takım Avrupa'sı olmasa hemen acil servise alınacak durumda...
"Önümüzdeki maçlara bakacağız" safsatası da kurtarmıyor artık.
O da çaresiz ve değirmenlere saldırıyor...
Lazio sonrası en azından bir turu daha olacak olması can simididir şimdilik...


POST-İT:
3-5-2 oynayanı ancak 3-5-2 oynayarak yenebilirsiniz anlayışı; tipik bir futbol cehaletidir.
Doğru oynayanı DAHA doğru oynayarak, çok koşanı DAHA çok koşarak, iyi vuranı DAHA iyi vurarak yenebilirsiniz ancak...
Sihirli sözcük DAHA'dır...


Tam 10 yıl geçmiş aradan ve ben pazartesi günü Göztepe-Tarsus İdman Yurdu maçını Ege'nin yerel TV'si KANAL 35'te canlı olarak televizyondan anlattım. Bu iş bisiklete binmek gibiymiş, unutulmuyormuş...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.