Güneş doğmaz ise sakın şaşırmayın...

Bizi kandırmaya çalışıyorlar. Tuttuğunuz takıma göre şerbet veriyorlar ve nabzın öyle ve uygun adım atmasını istiyorlar. Orta oyunu oynuyorlar. Sizi kandırıyorlar. Ortalık güllük gülistanlık olsun istiyorlar, ama maalesef yürekleri yetmiyor gerçeklerle yüzleşmeye... Çünkü; onlar "cüzdan mahkumu" maalesef... Bir binanın tepesinde yanıp sönen kırmızı ışığı binanın şarjı bitiyor diye yorumlayanlar var insanı kandırmak istercesine... Öyle bir play-off işte... Bilgisayar başında uyuyup kalan bir adamın ertesi gün nezle olmasını "Windows'u açık kalmıştır" diye yorumlarsanız, görüneni değil, göstermek istediğinizi aktarmış olursunuz; ki bu da bir kandırmacadır... Ayrıca elektrikli sandalyeye oturan mahkumun son isteği "korkuyorum elimi tutun" ise, buna da kanmamalısınız... Bunlardan; istediğinizi alın futbolumuzun son 10 aylık manzarasına veya son play-off ucubesine giydirip öyle yorumlayın... Gelelim ilk maçlara... Maçın önünü olimpiyat açılışına çevirmekle ancak cesede makyaj yapmış olursunuz, başka bir şey değil... Ambalajın özenlisi, açılışın görkemlisi içine kalite katmaz yapılan işin. Çünkü bunu yapanlar, şampiyon olanın puanını yarıya bölüp tekrar yarıştırmak neyin neyiyse, onun peşine düşmüş oldular... İki tane genç kardeşimize iki bayrağı saha ortasında sallatmak ve Emre'nin ülkemizi zor durumda bırakan iki lafını kamufle etmeye çalışmak mı kalite verecektir; şu ahlak zabıtası kesilen yayıncı kuruluşa... Ahlak öğretisi nasıl olur da hâlâ daha sorgusu süren adamlara kalır bir spor programında... Allah size "yürü ya kulum" dediğinde siz arabayı satarsanız ancak salak olursunuz... Emre'nin yaptığı ise; bir siyah adamın koluna düşen bir karıncanın kendini "karakola düşmüş" zannetmesinin saflığıdır... Ve tabii ki savunmasıdır... Bunun ötesinde kalkıp da; bu ikinci çakma lig bittiğinde kasaya bakarlar ve "hâlâ daha kaybımız var" derlerse, işte o zaman felaket. Oluşan durumu ikiye bölüp bir "HİPER SÜPER FİNAL MEGASI" filan uydururlarsa hiç şaşırmam... Bir bando dolaştırıp iki de bayrak sallattın mı, al sana görkemli açılış... Sonu geldiğinde ise davul gibi gerildiği için sahaya saldıran garibanlar... Vah benim milletime... Vah benim sporseverime... Bastırılmış, kıstırılmış ve kandırılmış top meraklılarıma... Şimdi Türk futbolunu değil, para akıtan kurumu ve "birilerini" kurtarmaktan başka hiçbir gailesi olmayan Türkiye Futbol Federasyonu şunu da yaparsa hiç şaşırmam: "BİRİNCİ OLAN İLE İKİNCİ OLAN ARASINDA; ŞAYET KASADA YETERİ KADAR PARA OLUŞMAMIŞ İSE, 'HİPER MEGA FİNAL' ADI ALTINDA EKSTRA MAÇ OYNANIR VE BİRİNCİNİN PUANI İKİYE BÖLÜNÜP İKİNCİYE EKLENİR..." Güneşin doğuşunu göremeyeceksiniz... Sakın şaşırmayın... DÜDÜKLEMEK!.. Bu hafta sonu beni, ne Cüneyt Çakır ne de Fırat Aydınus rahatsız eder... Özgür Yankaya ve Bülent Yıldırım rahatsız eder ama... Demek ki; hakem maçı alır yerine, maça göre hakem gerekiyormuş! Güvenilir olmak pek kolay bir şey değilmiş demek ki... BÜYÜKLİG!.. Birinin cezası seneye ilk maça, diğerininki haftaya hemen ilk gelen maçta... Birinin bir siyaha söylemi bağışlanabilir hale getirilecek, diğer siyahın söylemi nedeniyle hafifletilecek... Eşitiz ama birileri daha eşit... ...Gibi bir şey... Pazar'ın Samandıra yolculuğu 35 dakika ve takım televizyonu ile ortak yayın... Vee... Bir gün sonraki Galatasaray'ın dış sahadaki galibiyeti sonrası Florya'ya gelişi 20 saniye... Yazıyla "yir-mi-sa-ni-ye!" Biri iç saha 35 dakika... Diğeri dış saha 20 saniye... Ben 37 senelik yayıncıyım... Bunu yutmam... "Büyük" olmanın, "tarafsız" olmanın yolu bu "manipülasyondan" geçmez ey yayıncı kuruluş... "Büyük" olmak, daha çok, daha kalabalık, daha zengin, daha güçlü olmaktan geçmez... Daha kaliteli olmaktan geçer... S-ÖZ: (Ümit AKTAN) "Cevizi kırıp özüne inmeyen tadını, rengine bakıp karşısındakini tanımayan, ruhunu bilemez..." Bir karar "vermemek" üzere işbaşına gelmiş bir Futbol Federasyonu'ndan bir karar "vermesini" bekliyoruz. Bir Koreli şikeye karıştığı için intihar etmiş... Vay salak vay!..