Hakan gözünüze girdi mi?

Hakan için söylemem gereken birkaç şey var ama o maçın sonuna bıraktığı için ben de yazının sonuna bırakıyorum. G.Saray'ın bu maça yönelik herhangi bir oyun planı yoktu. Sadece ilk yarıda 22 top kaybıyla oynayan bir takım, herhangi bir oyun planı olsa da bunu sahaya yansıtamazdı. Samsunspor'un ise çok net bir oyun planı vardı ve bunu da başarıyla uyguladı. Çiçeği burnunda damat Volkan'ı henüz tam olarak güçlenmeden böyle bir sorumluluğun altına koymak, hele hele gerdekten alıp 90 dakika kullanmak bu çocuğu kurşuna dizmekten farksızdı bana göre. Futbolun temel idman prensiplerindendir, "Daha garanti oynamak istediğinizde, kontrol pası ayağa yaparsınız." G.Saray'da Hakan Ünsal, Hasan Şaş ve Baliç gibi teknik kapasitesi yüksek olan, "Ya da bizim öyle sandığımız" oyuncular iki kere kontrolden sonra bile ayağa pas yapamıyorlar. Bu oyuncular kendilerini toplamadıkça sarı-kırımızılı takıma hoca dayanmayacak diye düşünüyorum. Kirita, Volkan'ın üç misli. Şenol, defans ve orta alan abidesi olarak iki kanatlarda doğru kapatılmış. Üstelik Kais, Ivanov ve Cenk gibi "Üst düzey sunumlar" yapan isimler zaten ilk yarının skorundaki tabela farkını ortaya çıkardı. G.Saray kendi çöplüğünde eski kalecisi Kerem'i "Sıcak tutan toplar" atarken, Samsunspor topu ısırdı, Kirita'yla Mondragon'dan da iri bir parça aldı. Ana hatlarıyla şu cümleyi özet olarak verebilirim: "Seyirci inanmış ve planlarını yapmıştı ama G.Saray maça inanmıyordu." İkinci yarıda seyircinin yanına çağırıp gaz verdiği G.Saray ilk yarıdan çok farklı başladı. "Bindirme - yardımlaşma" mükemmel bir düzeye çıktı. Necati'nin golleri ile de skor ortaya çıktı. İkinci yarıda daha realist oynayan G.Saray puan cetvelindeki yerini asla hak etmeyen mükemmel bir takıma galip geldi. Maç boyunca çok gergin olan ama iştahı yüzünden okunan bir adamdan söz ederek tamamlayacağım yazıyı. Adam ama ne adam.. Adam gibi adam.. Yüreğini sahaya dökmesi zaten bildik bir şey. Herkesten çok koşması da bize aşina ama ona lâf söyleyenlere öyle bir terlemiş tokat attı ki, top bile ona olan aşkına hürmeten gitti kaleye gece feneri oldu. Ne olur bu adam için konuşurken tuttuğunuz takımı bir yana bırakın da biraz sağlıklı düşünün. Herhalde gözünüze girmiştir Kral!..