Hakemi de yendiler

Maçın bir dökümünü yaparsak karşımıza çıkan tablo şu renklerden oluşuyor: Yanlardan inemiyorsun, o zaman topa vurman lazım, onu da vuramıyorsun, şutun yok, ön liberosuz oynuyorsun, belki o niyetle koydun ama Cihan da negatiflerde. Tomas evlere şenlik, Ümit Karan rövaşata peşinde, Necati adam arıyor üstüne vursam, diye. Gerets kilitlenmiş kalmış. Ya adam kayırıyor ya da hafta içinden kalmış intikam duyguları peşinde. Bunun dışında karşımıza çıkan bir başka gerçek de hakemlerin çileden çıkardığı ligin patladığı noktaların hep Galatasaray'a rastlaması. Bütün bunlar bir araya gelince Galatasaray'ın baskısı sadece baskıda kalıyor. Oyunun büyük bölümünde baskıyı kuran G.Saray, ama golleri kaçıran Erciyes. Çıkarken kaybedilen bir top Galatasaray'ı öne geçiriyor ve sonra aşırı iştah ikinciyi buluyor. Bu kadar saldırıya rağmen kronik defans hatası skoru 2-1'e getiriyor. Arkadan 2. yarıda bir yerleşim hatası beraberliği doğuruyor. Bütün bunları bir yana bırakalım, bunlar maçın içinden bulup çıkarabildiğimiz futbol özelliği. Ama futbol dışında oluşan bazı gerçekler var. Galatasaray'a karşı direnen son savaşçı Zafer Önder İpek ve iki yardımcısı cuma ve cumartesi maçlarına oranla öyle hatalar yaptılar ki sanki maçı bu haftadan bitirmeye karar vermişler gibilerdi. Ofsayt yorumları, gösterilen ve gösterilmeyen sarı kartları üst üste koyuğunuz zaman ortaya çıkan gerçek, hakemlerimizin resmen maskaralık düzeyinde hatalar yaptığını kanıtlıyor. Her şeyi bir yana bırakın, bütün olanları hakem hatası diye geçelim, ama penaltıyı bile görmeyen hakem, hakem değildir. Çizgiden çıkarılan topta penaltıyı ancak görmek istemezseniz görmezsiniz. Ya da o pozisyonda biri size emir verdiyse görmezsiniz. Demek ki Zafer Önder İpek, ya bir yerden emir almıştı ya da sistemin bu sezon için planladığı akışa ayak uydurmuştu. Şampiyonluk yarışında Galatasaray daha ne kadar hakem yenebilir bilmiyorum ama bu hakemler Galatasaray'ı daha birçok maçta yiyebilir.